Yönetmek bir sanattır. Yönetmek her insana mahsus değildir. Koltuk ile insanları test ettiğinizde çoğu kez insanların koltuğun ağır yükü altında ezilip kaldıklarını görürsünüz.
Yıllar önce Kozan Belediye Başkanı Ersan Arıkan (Rahmetli liseden kendisi öğretmenim olur) ile ilgili bir haber kaleme alarak belediye başkanlık makamını dolduramadığını ve hizmetlerinde ise eksiklikler olduğunu ortaya koyan bir habere imza atmıştım. Sevgili hocam doğru mahkemenin yolunu tuttu.
‘Hakaret etti’ diyerek benden şikâyetçi oldu. Şükür olsun ki o tarihlerdeki Cumhuriyet Savcıları basına bakan savcı arkadaşlarımız konusunun uzmanlarıydı. Haberin eleştiri sınırları içerisinde olduğuna karar verip ‘takipsizlik’ kararı ile şikâyete soruşturma açılmasına engel oldular.
Bu olayı yaşadıktan sonra Rahmetli Ersan Arıkan Hocam ile kızının avukatlık bürosunun açılışında karşılaştım.
Benim açılışa gelmemi beklemiyormuş. Gözleri doldu.
O görüşmemizde ‘Gazetecilik, belediye başkanlığı ayrı şeyler. Herkes görevini yaptı hocam’ diyerek o şikâyet konusunu da tazelemiş olduk.
Bugün bu gazeteci-belediye başkanı ilişkileri bu düzeyde mi? Maalesef bu düzeyde değil. Kantarın topuzunu her iki tarafta kaçırmış durumda. Hoş, sosyal medya çıktıktan sonra herkese bir haller oldu(!)
Eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Sözlü’nün bir basın açıklaması aklımdan hiç çıkmıyor. Sayın Sözlü o basın açıklamasında ‘Benim sosyal medyadaki takipçilerimin sayısı yerel gazetelerin satış miktarlarından fazla’ diyerek yerel basını aşağılamıştı. Bu açıklamaya o tarihte gazeteciler cemiyeti de sessiz kalmıştı!
Sonuçta ne oldu?
Bugün Hüseyin Sözlü’nün o sosyal medyadaki takipçileri onu belediye başkanı yapamadı. O takipçiler dün Sözlü’nün hizmetlerini paylaşan övgü dolu fotoğraf ve yazıları biranda kaldırıp aniden çark ederek ‘Yaşasın yeni Kral’ dediler.
Eski günleri arar olduk vallahi…
Eski gazetecilik günlerini, eski belediye meclislerini, eski siyasetçileri ve eski Adana’nın düzenini…
Pandemi sonrasında düzen tamamen bozulacak. Yerel yönetimlerin içerikleri de değişecek. Halkın yerel yönetimler ile olan diyaloglarının yöntemi de artık eskisi gibi olmayacak. Bu bir tehlike aslında.
Yenidünya düzeninin nasıl olacağına karar verenlerin oturup ortaya koydukları bu oyunlara karşı Türkiye’nin kendince stratejisinin olması gerekiyor. Sanırım bu konuda da iyi bir çalışma var. Önlemleri de bu istikamette alıyorlar.
Pandemi sonrasında ekonominin alt üst olması artık kaçınılmaz oldu. Gidişat onu gösteriyor. Bu olumsuzluktan belediye başkanları etkilenince sanırım paralelinde yerel gazetelerde olumsuzluktan payını alacaklar!
Ümit ederim ki böyle olmaz.
Çünkü her iki kesimde birbirine muhtaç…
Bunu bilerek hareket edilince hiç sorun olmaz. Pandemi konusunda Adana’daki belediye başkanlarının kendi imkanları doğrultusunda ortaya koydukları özverili çalışmalar için ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Demişler ya, ‘Adım Hıdır, elimden gelen budur’…
Başkanların yaptıkları da bu kadar…
Yine de sonsuz teşekkürler…