Akşam yatıyoruz zamla, sabah kalkıyoruz zamla…
Zammın sebebine hemen kılıf bulunuyor. Olan da yurttaşa oluyor. Malı alanda memnun değil, satanda…
Ne olacak bunun sorusuna yanıt aranırken bir de ortaya fırsatçılar çıkıyor. Bu fırsatçıların kimseden korktuğu yok!
Denetimmiş, cezaymış hak getire…
Herkes değneksiz köyde geziyorlar.
Adana’dan bir örnek vermek istiyorum sizlere. Ekmek fiyatları 5 liradan 7,5 liraya yükseltildi. Yani ekmek zamlandı. Zamlı tarifenin geçerli olduğu tarih 20 Temmuz yani bugün itibariyle zam yapılmış olacak.
Lakin fırıncısı da, bakkalı da, marketi de bir gün sabır etmeden ayın 19’unda zamlı tarifeyi uyguladı.
İşine gelirse…
İtiraz edecek durumda olsan ne yazar ki…
Sigaraya zam geliyor. Daha zammın geleceği konuşulurken satıcı bakıyorsunuz elindeki sigaraları zammı anında uygulamış!
Fırsatçılık bunun adı, başka bir şey değil.
Ekonomik yönden sıkıntıyı herkes yaşıyor ama satıcı konumunda olanlar olayı fırsatçılığa çevirip anında gereğini yapıyorlar. Bunun denetiminden sorumlu olanlar da işin garibi aynı fırsatçıların tarifesinden mal ve hizmeti almak durumunda kalıyorlar.
Elleri kolları sanki bağlı bir vaziyetteler!
Denetim mekanizmasının işletilmediği bir ortamda adına serbest piyasa ekonomisi diyerek insanların kafalarına göre artış yapmalarını da artık hazmedemez duruma geldik.
Konuyla ilgili görevli olanlar yatmaya, uyumaya devam etsinler. Olan yurttaşı oluyor. Yurttaş bu zammın altında inlerken de hükümete, siyasi iradeye veryansın ediyor. Yani fatura yine hükümete kesiliyor.
Sanırım bundan haberleri vardır.
Yok ise haberleri olsun artık. Bu gidişat hiç de iyi değil…