Adana Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanacağına dair oluşan genel kanıdan sonra insanlar olayı gerçek gibi algılayarak yorumlar yapmaya başladılar.
Başkan Zeydan Karalar’ın yanında yer alanlar kayyuma karşı duruş sergilerken Karalar karşıtları da kayyum atamasının mutluluğunu yaşamak istediler(!)
Kuyuya atılan taş misali hakikat ile uzaktan yakından alakası olmayan sadece yorumdan ibaret olan bu olayı bu kadar büyütmenin kime ne faydası var? Bunu bilmiyorum ama bildiğim bir gerçek var ki Adana’ya asla kayyum atamasını gerektiren bir gelişme yaşanmadı. Yaşanmayacağa da benziyor. Bu nedenle bu konuyu bu kadar büyütmenin Adana’ya zararı var. Kimseye de faydası yok.
Önce bu görüşümüzü dile getirip sonrasında da neden böyle bir iklime girildiğini irdelemek isterim.
Zeki Kızılkaya’nın öngörüsü olarak bir radyo programında dile getirdiği ifadeleri gerçekleşmenin alt yapısı hazırlanıyor gibi algılayarak olaya yaklaşanlar hata yaptılar. Kanımca Zeki Kızılkaya’nın bu ifadelerini ‘ona birileri söylettiriyor’ diye yorumlayarak yola çıktılar. Gördüğüm odur ki, Adana’ya kayyum atanacak ne durum var. Ne de Kızılkaya üzerinden bunu gündeme getirmeyi düşünenler var…
Geçmiş yıllarda Adana’da yaşanan bir olayı sizlere hatırlatmak isterim. Aytaç Durak’ın görevden uzaklaştırılıp her iki ayda bir görevden uzaklaştırılmasını uzatarak yerine vekil olarak Zihni Aldırmaz’ı seçtirip yola devam eden siyasi irade, bu olayın yanlışlığını gelişmelerin sonucuna bakarak anladı, idrak etti.
Durak’ın görevden uzaklaştırılmasının ardından Adana için kâbus dolu günler gibi tarihi geçen Zihni Aldırmaz dönemini iyi irdelediğimizde bu kentin ne kadar kayıplar yaşadığını hep birlikte zihnimizde canlandırabiliriz.
Kaldı ki Büyükşehir Belediyesi’nin kayyumu gerektiren şuana kadar olumsuz bir hadiseyi yaşadığına tanıklık etmedik. Zeydan Karalar Beyin de yönetim anlayışında İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmayı gerektiren bugüne kadar yaşanmış bir tek olumsuzluğunu da görmedik, tanıklık etmedik.
Kendi adıma şunu söylemekte yarar görüyorum. Gazeteci yorum yapabilir, ileriye dönük öngörülerde bulunabilir. Yanlış ya da doğrudur bu öngörüleri. Her yorum yapan gazetecinin yorumunun doğruluğuna itimat edilip gard alınmaz. Zeki Kızılkaya’nın yaptığı doğru olmayan bir konuyu doğru gibi kendince inanarak yorumlamasıdır.
Arkasına düşenlerin yanlışlığı da gereksiz bir yorumu doğru kabul eder gibi gard almaktır…
Adana adına takılmayın böylesine önemsiz konulara…
Yanlış yapana karşı yanlışın hesabını verebileceği mekanizmalar Türkiye Cumhuriyeti’nin her kurulunda, kurumunda mevcuttur. Bu gereksiz yorum ve arkasından gelen sahiplenme hissi ile hakaretler yüzünden şikâyetler söz konusu olacak ve bundan dolayı da adalet mekanizması boş yere meşgul edilecek.
Demem odur ki kuyuya bir taş atıldı. Kırk kişi çıkarmaya çalışıyor…
Adana’nın daha önemli hizmetlere ihtiyacı var. Bütün soluğunuzu burada tüketmeyin. Önünüze bakın. Adana’ya kayyum atanmasını gerektiren hiç ama hiçbir olumsuzluk şuana kadar yaşanmadı.
Adanalı sizden hizmet bekliyor…