Korona virüsü nedeniyle Dünyada hayat durdu. Türkiye, kapılarını kapattı. Uçuşları yasakladı. Sokağa 65 yaş ve üstü kişilerin çıkmasına izin verilmiyor.
Tüm kurum ve kuruluşlar, özel ya da resmi değişmiyor kendi imkânları doğrultusunda tedbirler almaya başladı.
Temsil ettiği kesime ait sorunlarını dile getiren ve çözüm önerisinde bulunan kuruluşlar basın marifeti ile seslerini duyurup ekonomik tedbirlerin alınması için feryat etmeye başladı.
Ekonomik tedbirler eleştirilmeye, az bulunmaya başladı.
Böyle bir süreçten geçiyoruz. Durum oldukça kötü…
İnşallah iyi olur…
İşte bütün bunlar yaşanır iken odaların üyelerine yönelik bir çalışma başlatması gerekiyor. Ben kendi adıma bunu düşünüyorum.
Odalardan kastım Ticaret, Sanayi Odaları, Meslek Odaları ve Borsalar…
Bütün bu odaların üyelerinden aldıkları aidatları 6 aylık veya 1 yıllık süre ile almama gibi bir karar alması odaları maddi anlamdan yıpratmaz.
Örneğin Adana Ticaret Odası üyelerinden aldığı aidatı almama kararı alsa kasasındaki 30 milyon lira para var iken zor duruma mı düşer?
Hükümete çağrı yaparak ‘Esnafın öldü bitti’ diyen odalar, esnafı ölüp biter iken aidat parasını alma noktasında diretir ise savunduğu ile kendisi ters düşmez mi?
Bence oda başkanlarının kanunla düzenlenen bu konuyu yetkili kurullarında görüşerek acilen hayata geçirmelidir. Konudan Ankara sorumlu ve karar verme merci olarak Ankara yetkili ise orasını da uyararak üye aidatlarını iptal etmeleri gerekir.
Böyle bir tutum içinde olunması meslek erbaplarının yararınadır. Hayata geçirilmesi adına alınması gereken bu önemli konuda Adana Ticaret Odası, Sanayi Odası, Borsa ve diğer tüm meslek odalarına çağrımızı iletmiş olalım. Esnaf Odaları da dâhil bu konuya…
Haydi, bakalım esnafın ve temsil ettiğiniz üyelerinizin yanında mısınız? Değil misiniz?
Her şeyi Hükümetten bekliyorsunuz. Cumhurbaşkanı ekonomik tedbirleri açıklar iken TOBB Başkanı seviniyor ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi Rifat Hisarcıklıoğlu’nun gülleri yarılıyor.
Bakalım bu konuda ne düşünecekler?
Uygulamanızı da bekliyoruz…