Hayalini kursak da olmayacak, olmaması adına da kimse gayret sarf etmeyecek.
Adana Demirspor’dan bahsediyorum. Tam bağımsız Adana Demirspor özlemi…
Adı üzerinde özlem…
Yıllardır ‘tam bağımsız’ olması adına özlemle bekleyişlerin ardından 3.lige kadar düşerek görmediği çile kalmadı.
Belediyenin kapısında bekleyen Adana Demirspor konumuna düştü. Belediyeden gelecek para ile sahaya çıkan sporculara sahip takım konumuyla Süper Lige çıkması adına beklentilerin yükseldiği bir ortamda averajla ligde kalan bir Demirspor oldu.
Bütün bunlar herkesin bildiği şeyler.
Tam bağımsız Adana Demirspor hiçbir zaman olmaz. Olmayacak da…
Bugün bir olağanüstü kongre yapmaya kalktılar bakın ellerine, yüzlerine bulaştırdılar.
O onu istemiyor! Bu öbürünü istemiyor!
Yönetici kulüp elinden gitsin istemiyor!
Direksiyon bende olsun, sende olsun! Onda olursa ben yokum! Bunda olursa kapının önünden geçmem!
Böyle bir takım yöneticiliği!
Her ekibin yanında birkaç gazeteci…
Tam bağımsız Adana Demirspor!
Hayal değil mi?
Herkes bir yerden besleniyor!
Durum böyle olunca da tam bağımsız bir Demirspor da olmaz, bu takım şampiyon da olmaz…
Seyirci de biliyor aslında bütün bu olup biteni.
Onların da ellerinden bir şey gelmeyince oturup masumane bir şekilde olup bitenleri izliyorlar. Adı üzerinde seyirci!
30 Mayıs kongresinden bir olumlu sonuç çıkmaz.
İyi bir yönetim de oluşmaz o tarihte.
Kimin müdahil olarak kimlerin yönetimde olmasına karar verdiği bir yönetim ile bu takımdan da bir şey olmaz.
Yine sancı, yine kötü günler…
Haydi, çıktık, çıkıyoruz. İnanın bize çocuklar…
Az kaldı, şu maçı da alırsak şöyle olacak, bu maçı da alacak olursak şuradayız!
Bu Demirspor’dan, bu yönetim tarzından bir cacık olmaz… Yazın bir kenara…