Her şehrin kendine özel bir yapısı vardır.
Adana denildiğinde akla ilk gelen zenginliğin adresi olan yorumlama ne yazık ki geride kaldı. Kapanan fabrikaları, durma noktasına gelen sanayisi ve yok olma noktasındaki tarımı ile ivmesini yitiren Adana’da bugünlerde en fazla politika konuşulmaya başlanıldı.
Ruhsuz kent Adana… Taşların sürekli yer değiştirdiği şehir Adana…
Yoksullukta tavan yapmış, işsizlikte lider Adana…
Fakirin ve garibanların yaşadığı şehir iken bir zamanlar Adana, bugün emniyetin fuhuş, kaçakçılık, uyuşturucu ile mücadele, terörle mücadele ettiği kent olmuş!
Adana’yı anlatmak için Adana’daki siyaseti anlatmak yeterli sanırım. Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarının 4 aydır maaşlarını alamadığı bir kent diyerek özetlesek sanırım yanlışlık yapmayız.
Başkan Hüseyin Sözlü’nün maaşları ödeyememe noktasına gelmelerini istenilen ve bir türlü olur verilmeyen borçlanmaya getirip dayadığı şehir olmuş Adana…
Ödüllü belediyenin işçileri, çalışanları maaşlarını alamıyor! Çok merak ediyorum, üst düzey yöneticiler de maaşlarını alamıyorlar mı? Onlar da 4 aydır maaş diye kıvranıyorlar mı?
İşte bu noktada iktidar partisi olan Ak Parti’nin çok çalışarak yerel seçimlerde başarılı olmaları gerekiyor. İktidar partisi olarak yanlış bir aday gösterilmez ise belediyeleri kazanmak içten bile değil.
Ama mevcut yönetim yapılanması da bu aradaki farkı kapatıp yerel yönetimleri Ak Parti’nin lehine çevirecek gibi gözükmüyor! Ne oldu bilmiyorum ama Ak Parti teşkilatları sahaya indi. Toplantılar üzerine toplantılar yapıyor. Her gün bir meslek gurubuyla buluşuyorlar.
Kongrelerini yapacak olan Ak Parti’nin yeni yüzleri ile yerel seçimlerde başarılı olup olamayacaklarını da hep birlikte takip ederek öğreneceğiz. Siyasi rant elde etmeyen simsarlar yine her dönem olduğu gibi işlerini tıkır tıkır yürütüyorlar. Çorbaları kaynıyor bu insanların…
Adana’yı anlatmak dedim sözlerimin başında, Adana’yı anlatmak için Adana’daki yerel yöneticileri anlatmak, onların hizmetlerini ortaya koymak yeterli aslında.
Gömlek dar gelince yerel siyasetçilere, kimi gömleğini çıkarıp yenisini giyiyor. Kimisi de yeni gömlek bulmak için yollara düşüyor. Her gün en az birkaç telefon alıyorum maaşlarını alamayan gariban işçilerimizden. Hüseyin Sözlü’nün de bu konuda telefonu çalıyor mu?
Onu bilmiyorum ama acilen bu gariban çalışanların maaşlarını ödemesi konusunda harekete geçmesini diliyorum. Bıçak kemiğe dayanmış… Adana’yı anlatmak lazım…
Adana’da politika yapanları da anlatmak lazım…
Dün Rahmetli Başbuğu doğum gününde anmak için Ankara’ya uçaklarla gidenlere kısa bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Siz uçak ile Ankara’ya uçar iken, özel araçlarınızla yollarda karınlarınızı doyurur iken maaş alamayanların sabah kahvaltılarına koyacakları peynir, zeytin ve ekmeklerinin olmadığından haberdar mısınız?
Başka söze gerek yok…