Yerel siyasette tek belirleyici unsur ‘Ankara ve Ankara’daki partinin genel merkezleri’ olunca bu kulislerden sızan bilgiler Adana’ya ulaşana değin bir takım değişikliğe uğruyor.
Aslında değişikliği yolda kendilerine göre değiştirmek isteyenler düzenlemek istediklerinden bu değişiklik Adana’ya yansıyor. Yalan, yanlış ifadelerle insanlar üzerinden politik değerlendirmeler yapılıyor.
AB Bakanı Sayın Ömer Çelik’in Adana’da Ak Parti üzerinde tek söz sahibi milletvekili ve bakan konumu her zaman olduğu üzere devam ediyor ve varlığını da daha çok hissettirerek bizlere gösteriyor. Son bir hafta içerisinde Adana’ya 3 bakan ziyarette bulundu.
Bu ziyaretler sırasında Ömer Çelik’in temsil ve ağırlanması, karşılanması ve parti içerisindeki Çelik’e yönelik yaklaşımlardan bunu görüyoruz, hissediyoruz.
Dün olduğu gibi yine Ömer Çelik etkili ve yetkili… Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yapılacak olan ilçe başkanlıkları ve il başkanlığı seçimlerinde de Sayın Ömer Çelik’in etkisini göreceğiz, yaşayacağız.
Türkiye genelinde birçok vilayetin il teşkilatları ve başkanları değişir iken Adana’daki istikrar adına atılan temellerin sağlamlığında da Ömer Çelik’in büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Ankara’dan çıkan kulisler Adana’ya sağlıklı gelmiyor dememdeki maksat ta ‘gitti gidiyor’ diyerek sürekli üzerinde spekülasyonlar yapılan ildeki yapılanmaya bakarak bunları söylüyoruz.
Ak Parti, Adana’da yerel seçimlerde en fazla şansı olan partidir. Bunu söylemek için alınan oylara ve partinin genel durumuna bakarsanız fazlaca üzerinde düşünmeden söyleyebileceğiniz not olarak karşınızda durur.
Yerel seçimlerde doğru bir aday belirleme yöntemiyle katılımcı, herkesin olur vereceği, üzerinde fazlaca eleştiri getirilmeyecek konumundaki bir adayın ortaya çıkması demek, CHP ve MHP’nin bir adım önünde gözüken Ak Parti’nin yerel seçimlerde başarıyı yakalamasında etken olacağını görmek demektir.
Elbette bu imkânını iye değerlendirecek olur ise.
Abdullah Torun’un aday yapılmasındaki yaşanan yanlışlıkları ve ilçe belediye ile ilçe meclis üyelerinin listelenmesinde yaşanan hataları bir kez daha yapmamak kaydı ile Ak Parti’nin sayısal anlamdaki oy üstünlüğünün avantaja dönüşmesi her an mümkündür.
Bunu temin edecek de büyük bir oranla il teşkilatlarıdır, ilçe teşkilatlarıdır. Adayın arkasında durup ona doğru bir seçim kampanyası yaptırarak yerelde başarı yakalanabilir.
Genel merkezinde bu anlamda önceki dönemlere göre daha titiz davrandıklarını görüyoruz. Yaklaşımları da bu istikamette olunca bu kez hata oranı çok düşük olacak gibi gözüküyor. İlçelerin demografik yapılarına göre aday belirleme de önemli elbette.
Büyükşehir Belediye Başkan Adayının da ‘yerli’ bir aday olması mevcut oyun korunmasını da temin ederek üzerine eklenecek yeni oylarla başarının yakalanması anlamına gelir.
İşin ilginç yanı, diğer partilerde aday adayı olmayı düşünen isimler meydanlara inmiş iken Ak Parti’de bu anlamda derin bir sessizlik söz konusu. Herkes gözünü il başkanlığı seçimlerine ve ilçe kongrelerine çevirmiş durumda. Bu sessizliğin asıl nedeni bu olsa gerekir.
Deneyimli isimlerden de elbette iktidar partisinin faydalanması gerekir. Onları da göz ardı etmemek koşulu ile yıpranmamış, toplumda karşılığı olan, partilisinin arkasından yürüyeceği, siyaseti de iyi bilen ve okuyan bir adayın belirlenmesi demek 2019 yerel seçimlerde özellikle Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanlık seçiminde başarılı olmak demektir.
Bizim yaptığımız bu tespitleri sanırım partinin denekleriyle yapılan görüşmelerde genel merkez bizden daha iyi yapıyordur.
Ak Parti’nin bana göre en büyük handikapı ‘siyasi simsarların ortaya çıkıp aday belirlemede yanlış yaptırmaları’ olabilir.
Buna da bu kez partinin üst düzey yönetimi ve genel başkanı müsaade etmeyecektir.
Hatır gönül, dostluk gibi aday belirlemede ciddiyetten uzak kıstaslardan uzaklaşarak ayakları yere basan bir aday ile seçimlere girmek demek, zaten bir adım önde olunan seçimlerde başarıyı yakalamak demektir. Buradan bakınca durum bunu gösteriyor.
Bir adet analiz yapalım istedim.