Bir devletin insanları arasında ayrım yapması kadar yanlış, ayıp bir işleme imza atması demek, ayrımcılığı beraberinde getirdiği için haksızlığın ana kaynağı olur. Huzuru bozar, insanların devletine karşı olan güvenini sarsar.
BDDK yani Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyelerine yönelik son kanun taslağı içinde yer alan torba yasa teklifi gündeme bomba gibi düştü.
BDDK üyeleri Ankara’dan tayinlerini İstanbul’a götürdüklerinde İstanbul’un yaşam koşullarının zorluğu nedeniyle bu yılın sonuna kadar 30 bin, 2024 yılı için aylıklarında 45 bin liralık ‘zor yaşam koşulları’ nedeniyle artı maaş verilmesi teklifiydi bu gündeme bomba gibi düşen teklif…
BDDK’da çalışıyorsanız İstanbul’a tayin edilirseniz maaşınızın dışında 45 bin lira ‘İstanbul’da yaşam zorluğu’ nedeniyle ek maaş alacaksınız!
Bu haksızlık değil mi?
İstanbul’da yaşayan diğer devlet memurları o zorluğu yaşamıyorlar mı? Asgari ücretli, emekli, çalışan o zorluğu yaşamıyor da bir tek BDDK memurları mı yaşayacak?
Bu teklifin ortaya konulup teklif edilmesi dahi ayıp…
Aklımızla, bizlerle yani yurttaş ile alay edercesine bu düzenlemeye vesile olanların çıkıp ifşa olmaları gerekir. Devletin yetkili mercilerinin bu haksızlığa geçit vermemesi gerekir.
Bu nedenle yurttaş olarak bizlere yönelik yapılan bu haksız uygulamaya karşı sert duruş sergileyerek sesimizi yükseltmemiz gerekir. Umarım sesimizi duyarlar ve buna geçit vermezler. Yoksa toplumsal barış bozulur.
Huzur kaçar…