Kadın cinayetleri tekrar tırmanışa geçti. Önlemler alınmasına karşın bir türlü önüne geçilemiyor. Bu konuda biraz da ben artık kadınları suçlar oldum!
Erkeklere biraz da yüz veriyorlar. Zamanında gayri yasal ve ahlaki olmayan yöntemlerle erkeklerle beraberlik yaşıyorlar. Başlarına olaylar gelmeye başlayınca da önce uzaklaştırma verdiriyorlar. Sonra aynı erkekle geri barışıyorlar. Mantıklarını kullanmadan!
Elbette kadın cinayetlerinin koşullarının nasıl oluştuğunu her insan farklı görür ve yaşar. Ekonomik nedenler, ailevi sorunlar, çocukların durumları, kimin haklı olup olmadığı gibi bazı tartışmalar bunun içeriğinde yer alabilir.
Sonuçta acı çekiliyor, geride boynu bükük yetimler bırakılıyor. Kor ateşi düşüyor.
Barışmak bahanesi ile cinayetler işleniliyor. Kadınlar tahrik edici unsurlardan uzak durmalıdır. Cinayetlerin temelinde de örf, adet ve gelenekler yatar. Kadın cinayetlerinde yasaların yetersiz kaldığını da görüyoruz maalesef.
Her olayda bir günah keçisi arayanlar var bu ülkede. Kadınları da suçlamamak adına herkesin bu cinayetlerin önüne geçilmesi adına üzerine düşeni yapması gerekiyor. Kadın önce kendine ve özüne sahip çıkmalıdır.
Kadınlarımızın erkeklerin elinde yok olup gitmesini istemiyoruz. Şiddete hayır diyoruz. Her iki bireyde yani kadın ve erkekte bir insandır. Konuşarak her şeye başlanıldığı gibi bitirilmesi de gayet mümkündür.
Kıvılcımlara körüklemeden, ateşi kuvvetlendirmeden, sakin ve sükunetle sorunların üzerine gidilerek kadın cinayetlerinin önüne geçilebilir.
Bu nedenle tüm kadınlarımızı daha titiz ve doğru yolda ilerleyerek kadın cinayetlerinden uzak durmaya davet ediyorum.
Hayırlı günler olsun.