Bayram dolayısıyla gözlerimiz hep kapımızı çakarak bayram şekeri toplayan çocukları aradı. Nerede o eski bayramlar diyerek içimizden geçirdik.
Şeker toplayan, el öperek harçlık biriktiren çocuklar da kalmadı artık!
Yarının teminatı olan bu çocuklarımızı daha güzel ortamlarda yetiştirmek arzusunda olan biz bireyler olarak onlara ne kadar sahip çıkıyoruz? Onların geleceklerini nasıl teminat altına alıyoruz?
Caddelerin üzerinde tezgâhların başında ailesine yardım eden küçük çocuklar, sabahın erken saatinde günlük 20 lira yevmiye ile iş yerinde kalfalık, çıraklık yapan gençlerimizi görünce insanın içi sızlıyor.
Güney mahallelerden sabahın erken saatinde yola çıkarak yaya yürümeyle dolmuş parası vermemek adına çalıştıkları iş yerlerinin yolunu tutan gençleri hiç gördünüz mü?
Tamircinin yanında, kaportacının yanında meslek öğrenme adına çocuk işçiliğinden haberiniz var mı?
DİSK-AR’ A göre okula devam etmeyen çocuklarda hane halkı gelirine katkıda bulunmak için çalışanların oranı yüzde 58.7 seviyesindedir. Okula devam etmeyen ve hane halkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak için çalışan çocukların oranı ise yüzde 18.12dir.
Toplumda çocukların yarısından çoğu ekonomik nedenlerden dolayı çalışıyor. Kuşkusuz bu çocuklarımız okula gidemediğinden bireyleşememektedir. Bu çocuklarımızın gelecekte etkili ve sağlıklı seçimler yapamayacağı anlamına gelmektedir.
Yine bu çocuklarımızın çevreleriyle anlamlı ilişkiler kurmaları zor görünmektedir. Bu durum da her insanın ihtiyacı olan sevgi ve saygı ihtiyacının etkili bir biçimde karşılanmayacağı anlamına gelmektedir. Çalışan çocuklar toplumsal norm ve değerleri tam olarak öğrenmeleri güç olmaktadır.
Yine bu çocuklarımız yeterli eğitilmediği için etkili seçmen, seçilen, tüketici ve üretici olamamaktadır. Türk halkının refah düzeyini yükseltmediğimiz sürece dün olduğu gibi bugünde, yarında çocuk işçilik konusunda bir azalma olmayacak, hatta artacaktır.
Sosyal güvenceleri olmayan bir toplum haline gelmemek adına çocuk işçilerimizin de adil ve sosyal haklarıyla donatılı bir hale gelmeleri adına emin adımlar atılmalı, çalışmalar bu anlamda yapılmalıdır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ulusal normları da dikkate alarak bu anlamda yaptıkları çalışmaları da şöyle bir gözden geçirdim. Düne göre bakanlık oldukça büyük mesafeler kat etmiş.
Daha da güzel olacak elbette. Yaşanmış örneklere bakarak bu sorunu ortadan kaldırmak, tüm çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alarak topluma yararlı insanlar olarak yetişmelerini sağlamak da devlet olarak önceliğimiz olmalıdır.
Bayramlarını yaşayamayan bu çocuk işçilerimizin artık kaderlerine şükür edecek durumdan kurtulmalarını sağlamak adına her aile kendi adına olumlu adımlar atmalıdır.
Devletimiz de bu konuda ailelerin gelirlerini artırıcı çalışmalar yaparak katkı koymalıdır. Bir bayramı daha geride bıraktık.
Acısı ile tatlısı ile. Çocuk işçilerimizin sayısının azalarak eğitimli nesillerin sayısının artması dileğiyle.