Her yerde bu çağrıyı görürsünüz. Portakal Çiçeği Festivali için yapılan çağrılardan bahsediyorum.
Siyasetçiler kebap ve mangal partileri düzenliyorlar, portakal temalı tüm etkinlikte yer alıyorlar.
Adana’ya insanların gelmesi için yapılan çağrılarda ön plana da bu işin kaymağını götürenler bulunuyor.
Karnaval biraz karnavallıktan çıkıp ‘panayır’ havasında dönmüş Adana’da.
Stantlarda ürünlerin satıldığı ve biraz da amatörce yapılan etkinlik konumunda. Ben biraz böyle gördüm yapılan çalışmaları.
Elbette her çalışma kentin ekonomisine olumlu yönde katkı koyar. Bunda bir sıkıntı yok.
Daha güzel ve içeriği doldurularak bir karnaval yapılamaz mıydı?
Yapılırdı…
İşte bahsettiğimde tam bu…
Karnavalın isim babası ile bu işi yönetenlerin de keseri kendilerine doğru yonttukları bir festivalin şehrimize olan kazanımlarını iyi hesap ederek bir sonraki karnaval adına kişileri ön plana çıkarma yerine şehri ön plana çıkarmanın da temel hedef olması gerektiğini düşünüyorum.
Gazetemizin iki gün önce manşetinde yer alan ‘Karnaval yerli rant ulusal’ başlıkla haber aslında bütün olup bitenleri özetliyordu.
Şu İstanbul firmalarına olan aşkımızı bir türlü yenemedik!
Pastayı götürüp İstanbul firmalarına emanet etmekten bahsediyorum. Komitenin de bir bildiği var diyeceğim ama hiç de bildikleri yok aslında.
Adana’da yapılan bir karnavalın ekonomik boyutunu İstanbul’a taşımak ve pastayı İstanbul firmalarına yedirmek hangi kişi veya kişilerin fikri ise gelecek yıl için hiç değilse bu sevdadan vazgeçsinler.
İyi karnavallar…