İşsizlikten üniversite mezunlarının sokaklarda su sattığı, simit sattığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu durum da beni derinden üzüyor.
Yıllarca dirsek çürütüp kıt imkânlar ile üniversite tahsili yapan bu gençlere iş imkânının yaratılamamasından kaynaklı üzüntü tüm aileleri kaplamış durumda. Her evde en az bir kişi işsizlik yüzünden ailesine yük olmuş durumda.
Her ile bir üniversite açmak da çözüm olmuyor. Üniversite mezunu işsizler ordusu ile karşı karşıyayız. Bu durum gençlerde değişik sıkıntılara neden oluyor. Evlenemiyorlar, yuva kuramıyorlar. İş sahibi olmadıkları için aileleri ile sorun yaşıyorlar. Verilen her işi de beğenmeyen bir nesil yetiştirdik bu arada. Bu da ayrı bir konu…
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde hizmet veren kuruluşların yetkilileri ile geçtiğimiz günlerde ortamda karşılaştık. CV vererek iş arayan gençleri çağırıp iş vermek istediklerinde masa başında iş istediklerini ve kolay olan işi tercih ederek zor işten kaçındıklarını söylüyorlar. Bu da ayrı bir konu derken bundan bahsediyorum.
Sözleşmeli personel olmak adına da büyük bir gayret sarf ediyor yeni yetişen nesil. Maddi durumu iye olan işlere bakıyorlar. İşten çıkarmaların pandemi sonrasında arttığı bir ortamda işsiz gençlerin sonlarının ne olacağını artık ben kestiremez oldum.
Gençlere çok üzülüyoruz. Devlet memuru olmak artık hayal gibi…
İktidar partisi olarak AK Parti’ye yapılan başvuruların arasında en fazla iş arayanların olduğunu da biliyorum. Gençlere ilk sordukları soru KPSS’ye girdiniz mi? Sorusu oluyor. KPSS’den aldıkları puanlara göre de kıt imkânlar içinde sayıcı çok az miktarda kendi mesleklerinden elemanın alınmasından dolayı ve bir de torpil meselesinden dolayı gençlerin boyunlarının bükük olduğuna da tanıklık ediyoruz.
Peki, ne olacak bu gençlerin sonu? Nereye kadar bu işsizlik ile Türkiye terbiye olacak. Kıt imkânlar ne zaman genişleyecek ve gençler üreten insanlar olacak. Ailelerinden dolayı maddi imkânları olmayan bu gençlerin ticaret yapmaları, esnaf olabilmeleri de çok zor. Durum ortada…
Yani kocaman bir çıkmaz var önümüzde.
Allah sonumuzu hayırlı etsin. Gençler adına üzüntümüz kısa zamanda azalmayacak. Aksine giderek artacak. İthalatın serbest olması adına iktidar gerekeni yapıyor. Kapıları sanki açmak ile her şey her sorun çözülüyor!
Ürettiğini satamayan toplum olduk. İhraç ürünlerimizin sayısı da azaldı. İhracat rakamları da…
Serbest piyasa içinde tutunamayıp artan maliyetler karşısında kepenk kapatan iş yerlerinin sayısı artar iken bu çocuklarımızın ailelerinin yanında ticaret yapmaları, esnaf olmaları da artık zorlaştı.
Sizin anlayacağınız durum iyiye gitmiyor. Ekonomi kurmaylarının da bu konuda bir çözüm üretmesi gerekiyor.
İşsizliğin önüne geçen halk kahramanı olur…
Halk kahramanı olmaya da kimse talip değil!