Suçlu arar iseniz kolay bulursunuz. Önemli olan olaylar karşısında sorumlu veya suçlu aramak değil, sorunu çözmektir. Bunu beceren insanlar zaten adı üzerinde ‘proje üreten insanlar’ olarak nitelendirilir.
Her olay sonrasında bir suçlu aramak durumunda olmayalım. Halk mı suçlu? Halka bunu reva görenler mi?
Bu sorunun yanıtı önemli değil mi? Halk suçlu; herkese inanmayacaklar. Karar verip inanç noktasına gelmeden önce kararı verenleri iyi tahlil edecekler. Derler ya körü körüne inanmak diye. İşte bunu yapmayacaklar.
İnsanlar duygusal yanları ağır basınca ortada duran bazı gerçekleri görmüyorlar veya görmezlikten geliyorlar. Beklentilerini yükseltme yerine kabullenme, idare etme yönünü seçiyorlar. Her konuda böyle gelişiyor bütün bunlar.
İnsanların ekonomik güçleri her geçen gün azalıyor. Alım güçleri düşüyor, masrafları zamlar karşısında daha da artıyor. Olanla yetinmek durumunda kalırken daha sefaletle yarışıyorlar. Yine de tepkileri çıkmıyor.
Ben hatırlıyorum, zamlar karşısında tepkilerini insanlar ellerine tencere ve tavaları alarak, yollara düşerek gösterirlerdi. Tencere çalardılar. Fileler ile eylem yapardılar. Bugün gelinen noktada zam kararı akşam açıklanıyor, sabah uyandığınızda zamlı fiyatla almak durumunda kalıyorsunuz bu ürünü.
Tepki?
Yok vallahi. İlk tepki ‘aaaa… Zam mı geldi?’ diyerek ağzımızdan bir cümle ile kabullenmek durumunda kalıyoruz.
Devlet, halkından sürekli istiyor. Halkından alıyor, talep ediyor. Nereye giderseniz önünüze bir tahsilât makbuzu konuluyor. Miktarı da kendisi belirliyor. Trafikten cezadan kazanıyor, vergiden alıyor, gecikme zammı diyor alıyor. Kendisi parayı verecekse beklettikçe bekletiyor. Alacağına ise şahinleşiyor devlet.
Bütün bunları yaşayan halk suçlu mu?
Bana göre biraz boynunu bükmelerinden dolayı suçlu? Elbette isyan etmeyecek. Baş kaldırmayacak ama bu kadar da tepkisiz bir toplum olmak çok doğru değil. Kendilerine mutlu bir yaşamı hazırlayamayan yöneticilere de ‘her sandık önlerine konulduğunda cezasını keserek’ beceremeyenlere ‘buraya kadar’ diyecekler.
İşte bunu yapmıyor yurttaş. Yapmadığı sürece de her biçilen elbiseyi giymek zorunda kalıyor.
Güz döneminde bizleri kötü bir ekonomik tablo bekliyor. Buna hazırlıklı olun. Hesap soracak iseniz, kızacak iseniz şimdiden hazırlığını yapın.
Beceriksizleri de ‘evlerine yollamak için’ antrenmanlarınıza başlayın. Yoksa bu gidişatta sizin söz hakkınız bu gidişle hiç olmayacak.
Ekonomik rahatlamayı yaşamak istiyorsanız önce halk olarak kendinize bir çeki düzen verin diyorum ve haftaya görüşmek dileğiyle.