Sloganı atmak kolaydır. Zor olan atılan sloganı gerçekleştirmektir. Gerçekleşmesi zor olan sözleri söylemek o kadar kolay olmamalıdır.
Son dönemlerde siyasetçilerin siyaset adına yaptıkları açıklamaları dikkatle takip ediyorum. Verdikleri sözleri ve bu sözlerin gerçekleşme oranlarını irdelediğimde sloganlarının boşa düştüklerini görüyorum.
Yerel yönetimde söz sahibi olan siyasetçiler de aynı, genel merkezin kanatları altındaki üst düzey yöneticilerin ifadeleri de aynı tarzda.
‘Her noktaya eşit hizmet’ yapacaklarını söyleyen siyasetçilerin ‘ateşe yakın olanlara’ daha fazla hizmet ettikleri bir dönemden geçiyoruz. Siyaset, insanların damarına işlemiş gibi…
Oysaki siyasetçi dünü ile bugüne mukayese ederek hareket etse, konuşmalarını bu istikamette geliştirse hem kendileri mahcubiyet yaşamazlar. Hem de toplumla adeta dalga geçmemiş olurlar.
Her noktaya eşit hizmet istemiyoruz yurttaş olarak! İstediğimiz, ihtiyacı olan yerlere ihtiyaçlarını karşılayacak kadar hizmet yapın yeter…
Onu da yapmıyorlar.
Dilekçe veriyorsunuz. Dilekçenize verdikleri cevapla halkına ‘bekle, acele etme’ diyerek adeta dalga geçiyorlar. İş para toplamaya, temsil ettikleri kurumlara irat kaydetmeye gelince çok cömert davranıyorlar.
Mahalleye göre hizmet, mahalleden alınan oylara göre hizmet, mahalledeki akil insanların varlıklarına göre hizmet, belediye veya merkezi yönetimde o mahallede oturanların durumuna göre hizmet gibi ‘ayrımcılık’ yapan tavırları yaşayarak görüyoruz. Buna da üzülüyoruz.
Yurttaş olarak ne istiyoruz?
Mahallemizin temiz olmasını istiyoruz. Yolumuzun düzgün olmasını istiyoruz. Sularımızın temiz ve düzgün akmasını istiyoruz. Yapılacak park ve bahçeler ile çocuklarımızın rahat etmesini istiyoruz.
Sosyal sorumluluk projelerinin mahalle halkına eşit bir şekilde getirilmesini istiyoruz.
Kısacası şahsımıza değil, mahallemizi hizmet istiyoruz. Sokağımıza hizmet yapılmasını istiyoruz.
Evimizin ve şahsımızın taleplerinde adil olunmasını istiyoruz.
Biz istiyoruz ama onlar sloganlarla ‘yaptık, yapacağız’ diyerek yanıt veriyorlar.
Hal ve durum aynen böyle…
Düzelir mi bu durum?
Ben kendi adıma mümkün görmüyorum. Yıllardır düzelmesi adına gayret sarf ettik. Bekledik, umduk. Umutlarımız boşa çıktı.
İnşallah 31 Mart yerel seçimlerinde hüsrana uğrayacak isimler ile şehrimizin yöneticilerini seçmiş olmayız.
Aman dikkat…