Siyasetin ne tadı kaldı, ne de tuzu. Bol keseden atılan vaatler, oyları almak adına girilen yarışlar, birbirlerini suçlayan parti genel başkanları, gezmedik parti bırakmayan siyasetçiler ile yatıp kalkıyoruz.
Televizyonu açıp memlekette ne olup bitiyor? Sorusuna yanıt aramak adına ekran karşısına geçince inanın ekranı kapatmak geliyor içimden. Kol kola gezenlerin birbirlerinin aleyhinde neler söylediklerini görünce ‘bunlardan da siyasetçi olacak!’ diyerek kanalı değiştiriyorum.
Meydanlara çıkıp nutuk atanları mı ararsınız. Olmadık bol keseden vaatlerle insanların oyunu almak isteyenleri mi ararsınız. Bugüne kadar bir şey yapmayarak insanların aklıyla alay edenleri mi ararsınız.
Herkes ‘biz geliyoruz’ diyor ama kimin evine, nasıl geleceklerini, kimin konuğu olacaklarını hesap etmeden konuşuyorlar.
Siz geliyorsunuz ama bu insanlar sizi konuk edecekler mi?
Haberleri yok!
Bu seçim döneminde siyasi bir toplantıya katılıp milletin vekili olmaya aday isimleri hiç ama hiç dinlemedim. Çünkü konuştukları konular genel başkanların ekranlardan her gün söyledikleri konular. Başkaca bir şeyden söz etmiyorlar.
Adana özelinde ne yaptıklarını anlatamıyorlar?
Çünkü bir şey yapmadılar.
Adana’ya ne hizmet kazandıracaklarının sorusunu yanıtlayamıyorlar. Çünkü kendilerine bu konuda yetki verilmeyecek. Genel başkanlarının emrinde görev yapan vekil olacaklar.
Sizin anlayacağınız siyasetin tadı tuzu yok. Bol keseden atarak vaatleriyle oy devşirmeye çalışacaklar.
Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. ‘Oyunuzun kıymetini bilin…’