Belli bir kesimdeki kadınların mutlu, mesut yaşadığı ülkemde her şeyin maddiyat olduğunu görenlerdenim.
Ekonomik özgürlüğü olan er kadın mutsuzda olsa bir tarafında parayla mutlu olmanın yollarını bulup kendine başka bir yaşam çizip hayata farklı bakabiliyor bunun özgüvenle alakası olmadığını yaptığım tespitlerde öğrenmiş olan biri olarak diğer kadınlarıma sadece üzülmekteyim.
Zavallı bir görüntü çizen kocasına bağımlı yaşayan bu da yetmezmiş gibi maddi sıkıntılar çeken bütün yükün kadının üstüne bindirilen bir toplumda kadınlarımız iki profil şeklini oluşturmaktadır.
Ülkemde örf ve adetlerinde yoğun olarak sürdüğü kadına şiddet ve ölümlerle sonuçlanan vakalarla kadın her zaman mağduru oynamaktadır. Yasaların ağırlaştırılmış şeklide olsa kanunların delindiği ve sonuçlarında acı olayların yaşandığını hepimiz biliyoruz. Sevgilisi eski kocası tarafından acımasızca öldürülen hatta doğranabilen bir kadın profili oluştuğunda herkesin veryansın ettiğini görüyoruz.
Bunu eğitilmemiş bir toplumun erkeklerine bağlasak ta kadınların bunu hak ettiğini işi namusa döküp kendilerini temize çıkarıp aklayan erkeklerin çokluğunda da sessiz bir ağıt yaşanmaktadır.
Kadın dernekleri de buna çareler bulamamış ve sadece gösterilerle başarısız bir yöntem uygulamışlardır ve hala devam etmektedirler..Ben bunu en çok erkeklerin yanlış yetiştiriliş sadece yönetimin erkeklere özgü olduğunu sanan insanların çokluğuna bağlıyorum.
Bir erkeği doğuran kadın, eğiten kadın olduğuna göre ataerkil toplum düzeninde acılar ve faturalar hep kadına kesilmektedir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlarımız kıymetlidir. Çiçektir, eli öpülesi masallarıyla uyutulup tabanda yatan gerçek görülmemektedir..
Burada en büyük hata yasaların kadınlara yeteri kadar ekonomik özgürlük tanımlayamaması kadına yapılan şiddet ve ölümlerde ağır cezalar uygulaması eksikliğinden kaynaklanan çok büyük sorunlar vardır.
Ahlak etiğinin namusun sadece kadınlara özgü tanınması onların üzerinden gidilmesi en büyük yanlıştır.
Erkeklerinde kendilerine göre namus anlayışında kadınlara saygı duymaları ve bunu kadına mal etmemelerini de buradan belirtmiş olayım.
Kadın cinayetlerinin çoğaldığı ve sadece acımamızla kaldığımız elimizden bir şey gelmemesi adına, kadına bakış eğitimlerinin yapılması kadının meta ve seks objesi olarak görünmemesi adına birçok faaliyetlerin yapılmasını öneririm.
Her şeyin yetersiz olduğu ülkemde kadın ölümü şiddeti hak etmiyor. Şartlar ne olursa olsun çocukların babası hapishaneye annesi de mezara gittiğinde topluma kin ve nefretle yetişen çocuklar olmaması adına herkese büyük görevler düşüyor.
Hükümetinde acil ağır yasalar uygulaması ve asla kararlardan dönmemesi gerektiğini de vurgularım.
Dilerim ülkemin kadınları mutlu refah bir yaşam seviyesine ulaşır ve eşitlik kadınlar arasında da sağlanamazsa bile en aza iner..Kadınlar kadınlarında düşmanı olmamalı birbirini sevmeli erkeklere fırsat vermemelidir.
Bir Ülkenin kadınları ne kadar mutluysa erkekleri de o kadar eğitimli ve anlayışlıdır.
8 MART KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.