Önceki gün ailemizin önde gelen isimleriyle bir konu için bir araya geldiğimizde bazıları lise son sınıfta bazıları da üniversitede okuyan yeğenlerimiz ile öğrenimleri üzerine konuşma imkânı bulduk.
Dil alışkanlığı ve büyüklerimizin bizlere söylediği üzere ben de yeğenlerime ‘Okuyandan zarar gelmez. Okuyun adam olun. Kendinizi kurtarın, eliniz ekmek tutsun’ deme ihtiyacı duydum.
Aldığım yanıtı az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Aynen şu cümleler ile karşılaştım.
‘Okuyup adam oluyoruz, diploma sahibi oluyoruz. Ama iş bulamıyoruz. Torpilimiz yok. Mahkemede dayımız yok. Kaldırım mühendisi oluyoruz’
Haksız da değiller elbette. Okuyorlar ama bir iş sahibi olamıyorlar.
Konu dönüp dolaşıp yazılı ve sözlü sınavlara geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimi öncesinde meydanlarda vermiş olduğu ‘Sözlü sınavları kaldıracağız’ sözü sohbete konu oldu.
Genç nesil bu vaade ‘Madem sözlü sınav kaldırılacak. Neden seçim sonrası bekleniliyor? Seçim öncesinde binlerce kişi işe alınıyor. Sözlü sınavı genelge ile yayınlayarak kaldırsalar ya’ ifadesiyle karşılaştım.
Doğru söylüyordu gençler. Ellerindeki diplomanın artık ekmek kapısı olmadığını görüp yaşamak ne acı değil mi? Bu duruma nasıl geldik?
Adam kayırmacılıkla geldik. Liyakatsiz insanlara iş imkanı yaratılmakla, siyasetçilerin hısım ve akrabalarına iş bulmakla geldik. AK Parti’nin yetkili kurullarından eğer torpiliniz yok ise inanın bana bir yere işçi olarak girip temizlikçi olmaya dahi hakkınız yok.
Bir hastanenin yetkilisi ile sohbetimiz sırasında bana o hastanenin yöneticisi olan başhekim aynen şu cümleyi kullanmıştı. “Bir temizlik görevini bir kattan başka kata göndermiş olsanız arkasından en az 1 milletvekili beni arayarak niye bu kişiyi başka yere verdin? Diye soru soruyor’
Bu kadar siyasete arkasını dayayan insanlara siyasetçiler de bu kadar iltimas sağlar duruma gelmişler.
Sonra da seçim meydanında ‘düşün peşimize’ diyebiliyorlar.
Gençlerimiz haksız mı?
Oku, adam ol demeye korkar olduk…
Bu işin önüne geçilecek mi?
Geçilir mi bilinmez ama geçilmesi lazım. Her ilçeye varana değin üniversite açmak marifet değil, mezun olan genç nesillere iş imkânı bulmaktır meziyet.
Bunu gerçekleştirecekler olanlar da var mı? O konuda iyimser bakmıyorum verilen vaatlere…
Belediyeleri de o hale getirmişler. Gizli saklı, hısım akraba ile belediyeleri doldurmuşlar. Özel kalemlerden geçirip akrabalarını ve tanıdıklarını memur yapma yarışı var bu şehirde.
Yok, aslında birbirlerinden farkları… Hepsi Osmanlı Bankası gibi…
Allah sonumuzu hayır etsin.