Her konuda onurlu olmak gerekir. Dik durmak, dün ile bugün arasında gidip gelmemek, insanlara ve toplumlara ‘onurlu’ ifadeleriyle başlayan cümleler kurdurmak kadar güzel bir şey olamaz.
Herkesin onuru da kendisinedir bu arada onu da belirtmekte yarar var.
ABD’ye ve dış güçlere karşı piyon olan, onların satılık ve aşağılık emellerine hizmet edenlere resmen onursuz insanlar denir. Türkiye’de Siyonizme hizmet eden yüzlerce, binlerce onursuz insan var.
Önceki gün televizyonları izliyorum. Bir soru soruluyor.
‘Türk birlikleri Suriye'den ne zaman çıkar’ sorusu, Türkiye aleyhine yöneltilmiş bir sorudur.
Tuhaf ve biraz da iğrenç olan şey, bu soruyu gönül rahatlığıyla yöneltenlerin ‘ABD ve Rusya Suriye'den veya Ortadoğu'dan ne zaman çıkar veya çıkar mı, çıkacak mı’ sorusunu yöneltmeyi akıllarına dahi getirememeleridir.
Benim sorum başka. ‘Batılı güçler Ortadoğu'dan çıkar mı, ne zaman çıkar?’
Aslında bu soruya sizlerin çıkmaz, hiçbir zaman da çıkmasını beklemeyin diyerek yanıt verdiğinizi duyar gibiyim.
ABD ve Rusya ve koalisyonun diğer süperleri Suriye'den ve Ortadoğu'dan ebediyyen çıkmayı düşünmüyorlar.
Ortadoğu bugün "güçlü olmakla" "haklı olmanın" eşitlendiği coğrafyanın adıdır.
Güç, boşluktan nefret eder.
Ortadoğu içinde ‘din ve vahiy, çöl ve silah, petrol, gaz ve insan’ dışında hiçbir şey olmayan derin bir boşluktur.
Osmanlı İmparatorluğu'nun miras bıraktığı derin bir boşluktur. Britanya İmparatorluğu girmiş Osmanlı İmparatorluğu çıkmıştır. Batılı güçler içeri, Türkler dışarı.
Türkiye'nin Suriye'ye girmesinin Batılı dünyada ‘mecburen ve kerhen’ sessizlikle karşılanmış olmasında şaşılacak bir şey yok.
Bu sessizliğin "hayır" anlamına geldiğini ezbere biliyoruz.
Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik her hamlesinin ‘Osmanlı'nın dönüşü’anlamına geldiğini de biliyoruz.
Çünkü bizim ‘girişimiz’ onların ‘çıkışı’ demektir.
Batılı güçler, bunu çok iyi biliyorlar. Henüz kendi güçlerini dengeleyecek bir güç olamadığımızı da çok iyi biliyorlar.
Batılı güçler İslam dünyasında İslam karşıtı her yapıyı, her oluşumu doğal müttefikleri sayıyor ve destekliyor.
Din ve dolayısıyla İslam karşıtı PKK ve PYD örgütleri ABD'nin doğal müttefikine dönüşüyor. İsrail de ABD'nin ‘doğal’ müttefiki.
Ortadoğu'da bir Kürt devletini sadece ABD kurdurabilir. Birinci Dünya Savaşı koşullarında, Osmanlı yıkılırken Ortadoğu'da bir Yahudi devletini sadece Britanya İmparatorluğu kurdurabilirdi. İsrail Büyük Britanya'nın Ortadoğu'da bıraktığı pisliktir.
Türkiye'nin PKK ve PYD'yle ‘savaşı’ Kürtlere karşı bir savaş değildir. Hatta PKK ve PYD'ye karşı bir savaş da değildir. Hamileri Batılı emperyal güçlere karşı bir savaştır.
Bunun için karşımızda onurlu emperyalist güçleri değil, onursuz insanlar topluluğu ve devletler var. Bunu bilerek hareket edelim, böyle davranalım.