Sarhoşluk hiç çekilmeyen ve insanın aslında normal davranışlarının dışına çıkarak rezil olmasına neden olan bir davranış şeklidir.
Kimse sarhoşluğu tasvip etmez. Çünkü en nihayetinde alkol alındığı için her şekilde insan vücuduna zararlıdır alkol. Siyasi güç sarhoşluğu da bedene zarar veren sarhoşluktur! Allah göstermesin, insan bir kez bu sarhoşluğa yakalandığı zaman kurtulma imkânı da olmaz.
Sarhoşluğu üzerimden attım, atacağım diyene kadar da iş işten geçer. Ayıktığı zaman bir görür ki her şey yok olmuş… Belirli bir dönem dernek başkanlığı yapan kişi dahi güç sarhoşluğuna yakalanınca bütün gücün kendisinde olduğu endişesine kapılıyor ve oraya yani koltuğa tutkal ile yapışıyor.
Etrafını kırıp döküyor… Siyasetçilerde çok farklı davranmıyor.
Oturduğu makamın kapısını herkese kapatıp etrafındaki dar çevredeki insanların yönlendirmesi ile siyaset yapıyorlar. Kırıp döküyorlar o zamanda…
İktidar iseniz bir yerde, nüfuslu iseniz, güç sizin elinizde ise kendinizi yere göğe sığdıramıyorsunuz. Size veriyorlar gazı, siz kükrüyorsunuz. Seçim dönemi yaklaşınca da olup bitenin yani kırıp döktüğünüzün farkına varınca pişman oluyorsunuz ama iş işten geçiyor.
Adana’da güç sarhoşluğuna yakalanan siyasilerimiz var.
Ben buradan bakınca böyle görüyorum bazı siyasileri. Bazı siyasilerinde torpido yemiş gemi gibi dolaştıklarına şahitlik ediyorum! İktidar partisinde bu güç sarhoşluğuna bereket versin ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan izin vermiyor ve herkesin kendine gelmesi adına ne gerekiyor ise yapıyor. 2018’in Mart ayından önce Ak Parti’nin teşkilatlarında revizyon yapılacak ve bu kaçınılmaz olan revizyon ile yeni kadrolar iş başına gelecek.
Dolayısıyla revizyon öncesinde derin sessizlik var. Kim gitsin? Kim kalsın?
Oyunu oynar gibi. Adana’da gidecek çok isim var da kalacak isim pek az gibi…
Son baharda bakalım ne olacak?
Kim gidecek? Kim kalacak Ak Parti’de! Kimlerin güç sarhoşluğundan ayıkacağını da böylelikle göreceğiz. Sarhoşların ayıkma zamanı…