Türkiye’de emekli kıs kıs kıvranıyor. Açlık ile terbiye ediyor. Emeklinin derdine çare bulmakla görevli olanlarda hiç mi üzülme duygusu yok? Hiç mi vicdan yok? İnanın anlamış değilim.
Demek ki gönülleri kararmış. Demek ki acıma duyguları yok olmuş. Körelmiş…
Ekim ayı meclis açıldığında emeklilerin maaşlarına zam yapılacağından söz edenler olunca milyonlarca emekli umutlandı.
Torba yasa içinde çıkacağını düşündükleri bu artışın kısa zamanda çıkması için ümitlenen emekliler maalesef hüsrana uğradı.
Emekliye ‘Yılbaşını bekle’ dediler.
Ölmez ise emekli yılbaşını bekleyecek. Yılbaşından önce yine 29 Ekim tarihinde emekliler için 5 bin lira değerinde bir paranın verileceği dedikodusu çıktı. Ondan da haber yok, ses çıkmadı.
Böyle bir durumla karşı karşıya olun emekli, şimdileri inanın bana resmen Hükümete tepkili ve söylemedik laf bırakmıyorlar.
Bunu duyması gerekenler duymuyor mu?
Duymuyor.
Emeklinin haline üzülmesi gerekenler üzülmüyor mu?
Hayır, üzülmüyorlar.
Vicdanları kararmış vallahi.
Dul ve yetimlerin durumu daha da kötü…
Yıllarını ülkesine çalışarak veren emekliler de birlik olup kendilerini bu hale getirenlere karşı dik duramıyorlar!
Aslında kızgınlığımdan ‘onlar da bunu hak ediyor’ diyeceğim ama içlerinde dik duranlara karşı haksızlık etmiş olacağım.
Buradan Hükümetin yetkililerine bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum.
Emekliyi süründürmeyin…