Yeni yıla girmemize sayılı günler kaldı. Ancak bizler 2023 yılına yoksullukla, umutsuzlukla ve belirsizliklerle giriyoruz. Buna da insan olarak üzülüyoruz.
Ancak dilimizden de şükür kelimesini bırakmıyoruz. Çünkü biz şükür etmesini bilen ve bu dini inanca sahip olan bir milletiz. Toplum olarak sığındığımız tek şey bu olsa gerek.
İnsanların mutlu olmadığını görüyordur sanırım bizi yönetenler. Çaresizlik ise diz boyu.
Bizi yönetenlerin tek bir sorunu var. İktidar olmak. Bunu da becermek adına birbirleriyle kavga ediyorlar. Yalanlarla, boş vaatlerle biz insanları bol bol gelecek vaat edip sonrasında da adeta boğazımızı sıkarcasına bizleri mutsuz ediyorlar.
Bir yanda zenginler, diğer tarafta yoksullar.
Geçim derdine düşen insanlar, yokluk içinde yüzerken siyasetçilerin aldığı kararlar ne zamana kadar böyle sürüneceklerini de kestiremezler oldular.
Bu nedenle yeni yıla umutsuz giriyoruz. Her şeyin güzel olacağını vaat etmek aslında dille söylemekle çok güzel de eylem olarak her şeyi güzelleştirmek pek mümkün olmuyor.
Ama biz yine de umudumuzu yitirmedik. Yokluğu ve sefaleti, işsizliği bir türlü çözemedik. Çözmek adına söz verenlerin de samimi olmadıklarını biliyoruz. Buna rağmen ‘umut fakirin ekmeği’ misali umutluyuz.
Başta Adanalı hemşerilerim olmak üzere tüm insanlığın yeni yılının umutlarımızı beraberinde getirmesini, bizleri huzur ve mutluluk içinde yaşayan insanlar yapmasını temenni ediyorum. Siz siz olun umudunuz yitirmeyin. Size boş vaatlerde bulunup yıllarınızı yokluk ve sefalet içinde getirmenize sebep olanları da aklınızın bir kenarına not edin lütfen.
Bu vesile ile yeni yılınızın sizlere huzur, mutluluk ve bol kazanç getirmesini şimdiden temenni ederek bize bu günleri layık görüp zorluklar içinde umutla yaşama hakkını layık görenlere de artık içinizden ne geliyorsa onu söyleyin…