Son yıllarda iklim değişikliğine bağlı olarak büyük bir kuraklık yaşamaya başladık. Ülkemizin her bölgesinde içme suyumuz kritik seviyelere inerken, tatlı su kaynaklarımızın yüzde 72’si (yılda 44 milyar metreküp) tarımsal sulamada kullanılıyor
Yaşanılan bu kuraklığın ardından aklımıza ilk olarak ‘’Suyumuzu israf etmeyelim’’ konusu geliyor. Bir çok kesimde bu yönde çağrılar yapıyor. Aslında buna hiç gerek yok su tasarrufunu her gün yapmalıyız.
Yarın susuz kalmak istemiyorsak, suyumuzu bilinçli tüketip, israf etmemeliyiz. Artık bir damla suyun bile heba olmaması için gereken her türlü tedbiri alıp, gereksiz tüketimden kaçınmalıyız.
Öncelikle tarım başta olmak üzere üretim sektörleri ile yaşamın her alanında su kullanımında israfın önüne geçmeliyiz. İlk olarak tarımdaki vahşi sulamayı terk etmeliyiz. Vahşi sulamanın yerine su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemine geçmeliyiz.
8 milyon hektarlık tarım arazisinin yaklaşık yüzde 70’i en verimsiz tarımsal sulama tekniği olarak kabul edilen salma sulamayla yapılıyor. Aynı arazi koşullarında minimum yüzde 40 su tasarruf sağlayan damla sulama sistemi kullanımı yüzde 8-10’da kalırken, yağmurlama, pivot, damla sulama gibi modern tekniklerle yapılan toplam sulama oranı yüzde 30’larda gerçekleşiyor.
DSİ verilerine göre; tarımsal sulamada teknik hesaplamalarla tespit edilen su ihtiyacının iki katından fazlası arazilerde kullanılıyor. Bu veriler, tarımda su kayıplarını en aza indirecek iletim ve dağıtım sistemlerinin önemini ortaya koyuyor. Yeni sulama projelerinde; salma sulama yerine basınçlı sulama sistemlerin tercih edilmesi, su kayıplarının önlenmesinde büyük fark yaratabilecek. Bunu ben değil işin ehli uzmanla söylüyor.
O zaman susuz kalmamak için daha fazla geç kalmadan uzmanların sesine kulak vermeliyiz.