Evet, düşüncelerine yakın olmasam da, İyip’in “adayımızla seçimlere katılacağız” çıkışını sürdürmelerini sevdim! Hem öyle bir sevdim ki, bundan sonra “İyip olmasaydı biz seçilemezdik, İyip’siz seçim almamız olanaksız” diyenlerin kimden oy isteyeceğini merak edenlerdenim! Üstelik bunlarla da kalmayıp yakınlarına İyip’le duvar örenlerin, Chp seçmenine ne diyeceklerini de düşünüyorum!
İyip’in “adaylarımızla seçime katılacağız” demesi Chp tabanının önemini ortaya çıkaracağı gibi, bir yandan da İyip’in “dev aynasında” gördüğü “güçlerinin” ne denli gerçeğe yakın olduğunu da gün yüzüne çıkaracak; sevdim ben bunu!
***
Demek ki “iş” dönüyor/ dolaşıyor partinin tabanına, emekçilerine, kayıtlı üyelerine kalıyor! Chp Sözcüsü Deniz Yücel ‘in “tüm seçim çevrelerinde, tüm seçim türlerinde aday saptamaya kaynak olmak üzere seçim çevrelerinin özelliklerine göre ‘örgüt denetiminde ön seçim’, ‘örgüt denetiminde basit aday yoklaması’, ‘örgüt denetiminde genişletilmiş aday yoklaması’ adıyla eğilim yoklaması yöntemlerinin kullanılmasına karar verilmiştir” demesi, tabanın kapı dışında tutulmayacağının, adayların belirlenmesinde “eğilim yoklamasına” gidileceğinin izlerini taşıyor!
***
Chp sözcüsü Yücel’in “eğilim yoklaması” izlerini taşıyan sözleri, İyip’in “adaylarımızla seçime katılacağız” sözlerinin ardından partide “yeni” bir ivme kazandıracaktır kesinlikle de… Bir de işin “de”si var! Biz Adana’da bazı söylentiler duymakla da kalmayıp, direk sahibinin sesinden “aday adayı değil adayım” diyeni de duyduk, merkez Seyhan ilçesinde “iki aday adayından birinin” aday gösterileceğini de duyduk! Bunlar konuşulurken ne “ismi” geçenlerden, ne il/ ilçe örgütlerinden, ne de genel başkan yardımcısı Burhanettin Bulut’tan “en küçük” bir açıklama duyamadık!
***
Şunu açıkça söylememiz yetmiyor mu? Daha düne değin; “gücü” ne olduğu bilinmemesine, parti ilkeleriyle koşutluğu olmamasına karşın, İyip’den beklenen “desteğin” kendi parti tabanının sesini dinleyerek sağlanması için neden bu denli sessiz/ edilgen/ umursamaz olurlar acaba?
Eğilim ya da ön seçimle belirlenen hiçbir “aday” için önyargılı değilim, ancak “çok iyi” anlaşabileceğim bir isim de olsa/ “merkezden” gelen direktifle belirlenecek “adaya” sıcak bakmam/ bakamam! Bunun nedenini de birçok kez yazdım! Partilinin belirlemediği “aday” seçmenden uzak durmakla birlikte, yurttaşla arasına kalın duvar örüyor, dedim! Baksanıza, partili ne milletvekilini tanıyor, ne belediye başkanını, biraz daha ileri gideyim, belediye meclis üyelerin bile; yazık değil mi?
***
Evet, İyip’in “adayımızla seçimlere katılacağız” çıkışını sürdürmelerini sevdim! Chp sözcüsü Yücel’in sözlerinin Adana’da nasıl bir gelişme göstereceğini de bekliyorum! Genel seçimlerden biliyorum, bazı yakından tanıdığım isimler, “eğilim ya da ön seçim” olmadığı için aday adayı olmamışlardı! Şimdi aynı sözleri yineleyenleri biliyorum! İl örgütünün, genel başkan yardımcı Bulut’un bir açıklama yaparak parti tabanının rahatlatması gerekiyor! Aday adayları alana çıksın, partilerle buluşsun… Partinin tabanına “kim” kendini benimsetebilirse “aday” o olsun! Hazır mısınız?