Geçmişte Tansu Çiller’in, seçim öncesi gezdiği yerlerde partisinin düzenlediği mitinglerde alanı dolduranlara seslenirdi:
‘Herkese iki anahtar…’
Konuşmayı izleyenler çığlık atarak, kendilerinden geçer Çiller’i alkış yağmuruna boğarlardı!
Arada bir, aykırı sayılanlar çıkıp ‘iki anahtarı nasıl verecek, halkı aldatmadır’ dediğinde de eleştiri kurşununa tutulurdu!
‘İstihdam’ alanları mı oluşturacak,
Fabrika mı kuracak,
Çalışma alanları oluşturulmadan ‘söylediklerini’ nasıl gerçekleştirecek?
Bunlar için bir açıklama yok; yalnız…
‘Çiller için nasıl yalan söylüyor, diyebilirsin…’ çıkışı var!
İlle de ‘herkes’ inanacak, ya da inanıyormuş gibi yapacak; yoksa yandı!
***
24 Haziran seçimleri öncesinden özellikle iktidar partisinin, ya da iktidara yakın ‘istihdam’ belirleyici kurumların ‘vaatleri’ ortaya çıktıkça, Çiller’in yıllar önce ‘herkese iki anahtar’ diyerek alanları titretmesi anımsandı doğal olarak!
Müsiad’in Adana Başkanı ‘bölgemizde işsizlik sorun olmaktan çıkacak’ diyor!
Nasıl, diye sorulduğunda da ‘mega endüstri bölgeleri kurulmasına yönelik’ açıklamalardan söz ederek kurulacak olan ‘Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi ile bölgemizde işsizlik sorun olmaktan çıkacak, üstelik bölgemiz dışarıdan nitelikli işgücü çekecek’ diyor.
Müsiad’in bu söyledikleri ‘açıklamalara’ dayalı…
Müsiad’ın bu söyledikleri ‘çalışmalara’ dayalı değil!
Ama anlatılırken sanki tüm hazırlıklar tamamlanmış, projeler hazırlanmış, harıl harıl uğraş veriliyor gibi anlatılması kimi izleyenleri şaşırtıyor!
***
Bugün gördüğümüz, bildiğimiz, verilerle kanıtlanan durum şu:
Adana, ülkemizin en yoksul iki kentinden biri,
Adana, son iki yılda kapanan esnaf sayısına göre ülkemizde beşinci sırada,
Adana’da birçok esnaf işyerini kapatmakla karşı karşıya,
Adana, üreticisini sevindiremiyor,
Adana’da genç işsiz sayısı her yıl biraz daha büyüyor,
Adana, tarım ile hayvancılık konusunda ‘girdilerin’ pahalı oluşundan dolayı tedirgin,
Adana’nın Sokağı, pazarı, mutfağı sorunlu…
Ancak ‘özellikle’ iktidar ile iktidara yakın olan kurumların ‘vaatlerinde’ sınır yok!
Adana’nın yaşadıklarını bilip de, mega proje ‘vaatleri’ dile getirmek başta Adanalıyı yadsımak değil de nedir?
Madem Adanalıyı ‘esenletecek’ çalışmalar yapılmalıydı,
Madem Adanalı bunca düşünülüyordu,
Neden üreticiyi ‘sevindirecek’, elle tutulur, köylerinden kentlere akışı ortadan kaldıracak bir destek verilmedi de; daha çok zorluk yaşamasının, göç etmesinin önü açıldı?
***
İktidara, Adana için ‘ne’ yaptınız, diye sorulduğunda sıralanan şu:
Yol yaptık,
Şehir Hastanesi yaptık…
Yol, dedikleri Adana-Kozan arası ise, beş yılda ikinci kez yapıldı! Bunun nedenlerini, niçinlerini, yapanlarını, harcamalarını sorsanız bile yanıt yok! Üstelik bugün için eksikleri var!
Şehir Hastaneleri konusu biraz daha karmaşık!
‘Müşteri güvenceli hastane’ deniyor, buna bir de! İktidar, ‘yapıcıya’ aylık-yıllık kaç ‘müşteri’ geleceğinin güvencesini veriyor! O denli hastanın ‘müşteri’ olmasından kuşkusu yok! Verilen ‘müşteri’ güvencesi sağlanamadığında, sözümona, o denli hasta ‘müşteri’ olmayınca da iktidar ‘eksiğin’ bedelinin ödeneceğini bildiriyor!
Onaltı yıllık iktidarın Adana’ya yaptığı yatırımlardan biri de bu!
***
Geçmişte Tansu Çiller’in ‘herkese iki anahtar’ ‘vaadi’ neyse, iktidarın ya da iktidara yakın kurumların ‘tarihinin en büyük yatırımı’ biçiminde duyurdukları mega proje ‘ayrı’ değil!
Çünkü Adana, ülkemizin en yoksul iki kentinden biri,
Çünkü Adana, son iki yılda kapanan esnaf sayısına göre ülkemizde beşinci sırada,
Çünkü Adana’da birçok esnaf işyerini kapatmakla karşı karşıya,
Çünkü Adana, üreticisini sevindiremiyor,
Çünkü Adana’da genç işsiz sayısı her yıl biraz daha büyüyor…
Çünkü yaşananlar bugünün öncesiydi, yarının öncesi de bugün…