İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, seçmene ‘veli nimet’ olarak bakar ve her konuşmasında ‘Siz Cumhursunuz. Siyasetçi sizi dinlemek zorundadır. Oyunuzun kıymetini bilin. Çünkü siz veli nimetsizin’ derdi.
Bugün gerçekleştirilecek olan İYİ Parti Olağanüstü Genel Kurulda kongre salonuna seyirci yani halk, partili alınmayacak. Kısacası seçim döneminde sandığa giderek oyunu kullanan partili, veli nimet olmalarına karşın salona alınmayacak.
Gerekçe olarak ‘salonun yetersizliği’ gösterilmiş. Oysaki daha önce İYİ Parti aynı yerde kongre yapmıştı ve o kongrelere veli nimet olan seçmen, partili alınmıştı.
Bugün salona veli nimetin alınmamasının tek bir gerekçesi olabilir. O da ortaya çıkacak olan görüntülerden çekinmektir. Bu görüntüler ne olabilir?
Kavga, dövüştür ortaya çıkacak olan görüntüler…
‘Biz bize kongre yapalım’ zihniyeti bir adet…
Umarım açıklandığı gibi seyircinin salona alınmaması eylemi gerçekleşmez. Parti yöneticileri bu yanlıştan dönerler ve gönül veren insanları alırlar. Elbette seçimin yapılacağı gün sabahı insanların salona alınmasına karar verilmez. Çünkü Anadolu’dan gelecek binlerce insanı ‘salona seyirci alınmayacak’ diyerek Ankara’ya gelmelerine engel olursanız, seçim günü salonu seyirciye açma kararının bir anlamı olmaz.
İYİ Parti o kadar çok yanlış yaptı ki, seçmenin partiye ve genel başkana olan güveni kalmadı. Her yaptığı eylemin bir sonrasında daha önce yaptığı eylemi tekzip edercesine davranan Meral Akşener’in tutumu yüzünden partinin bugün bu hallere geldiğini sanırım bilmeyen yoktur.
İYİ Parti Genel Başkanlığına aday olan 3 isme dikkat ediyorum. Bu 3 isminde bana göre tek bir amaçları var. ‘Devletten alınan hazine yardımı, barajın altına düşüp alamayacak duruma gelene kadar partiyi yönetmek’ olarak görüyorum.
Yani para biter, aşk biter misali…
Keşke böyle olmasa…
İYİ Parti’nin il ve ilçe teşkilatlarının dolup taştığı günlerden bugün partiye kimsenin uğramadığı günlere gelinmesini temin edenler sanırım oturup ‘Ne hata yaptık?’ sorusunu kendilerine sormaları gerekir.
Sorarlar mı?
Bence hayır…
Sormuş olsalardı bu hallere gelinmezdi…