Seyhan Belediyesi’nin hormonlu bina yapan müteahhitten rüşvet alan personellerinin bulunduğuna ait gündeme getirilen iddialardan sonra dün Başkan Zeydan Karalar bir basın toplantısı düzenledi. Karalar gergindi, sinirliydi. Halinden belli oluyordu.
Gergin ve sinirli olmasının nedeni de ‘ortada rüşvet almayı gerektiren bir sebep yok.
İlgili firma neden rüşvet versin ki’ yaklaşımıydı. Ve meraklandırmadan ortada neden rüşvet almayı gerektiren bir konunun olmadığını şöyle açıkladı Sayın Zeydan Karalar. ‘Pırıl inşaat kazı yapmaya başlar. İhbar üzerine belediye yetkilileri kazı alanına giderler.
Kazıyı durdururlar. 1 ay süre tanınır koşullara uygun hale gelmek adına.
Bu yasal bir süredir. Herkese tanınan bir süredir. Müteahhit daha sonra ruhsatını alır ve yoluna devam eder.
Ortada olumsuzluk yok ki ilgili firma ve müteahhit rüşvet versin’ Zeydan Karalar, ilgili konuyu Cumhuriyet Savcılığına bizzat kendisi giderek ‘bu konuyu suç duyurusu kabul edin.
Gerekenler hakkında gereğini yapın. Ortada iftira var ise onu da tespit ederek haberi yazan gazete ve iddiayı ortaya atan kişi hakkında gereğini yapın. İftira yok da olay gerçek ise ilgililer kim ise onun hakkında gereğini yapın’ dediğini ve Seyhan Belediyesi’nde böylesine önemli bir konunun üzerini kapatmak gibi dertlerinin geçmişte olmadığı gibi hiçbir zaman da olmayacağını söyledi.
Aslında Zeydan Karalar doğru olanı yapmış. Eline ve koluna sağlık…
Yani olayı kendisi ihbar ediyor. Meclis üyesinin de sanırım istediği ‘gerçeklerin ortaya çıkması’ olsa gerekir. Öyle ya da böyle, gazete yazdı veya Zeydan Karalar kendi ihbar etti.
Nasıl düşünülür ise düşünülsün, konu aydınlatılacak. Var ise ortada bir suç, cezasını bulacak.
CHP’nin il başkanı Ayhan Barut ve ilçe başkanı Abeydullah Kolcu’nun da Zeydan Karalar’ın sağında ve solunda oturarak verdikleri tepki ve yaptıkları açıklamalar da ‘CHP’ye kimse iftira atamaz. Varsa ortada bir suç, ortaya çıkarılıp gereken ceza verilsin. Yoksa da kimse iftira atmasın’ babından oldu.
Dünkü Zeydan Karalar’ın basın toplantısı bana şu meşhur ‘kendi belediyenin hırsızlarını yakalatma’ olayını hatırlattı. Yol şantiyesi ve asfalt hırsızlığından bahsediyorum.
İddiaların iftira mı yoksa gerçek mi olduğuna yüce Türk adaleti karar verecek.
Adaletin kestiği parmak acımaz…