Pazar günü yapılan referandum sonrasında siyasi partiler şapkalarını önlerine koyarak düşünmeye, tahlil yapmaya başladılar. Nerede başarılı olup nerede olamadıklarını ve bunun da sebeplerini sorgulamak üzere masaya oturdular.
Kim kimden ne kadar oy aldı? Kim kime ne kadar destek verdi? Üzerine yapılan spekülasyonlar bir hafta daha sürer. Sonrasında da hayat normale girer ve yaşam kaldığı yerden devam eder. Anayasa referandumuna YSK’nın aldığı karar bir şekilde gölge düşürdü. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Lakin sonucu etkileyecek veya etkilemeyecek derecede olup olmadığı bilinmeyen oyların geçerli ya da geçersiz sayılmasına yönelik karşılıklı ithamlar da sanırım epey uzayacak gibi.
Adana’daki seçim sonuçlarını şöyle bir tahlil etmek gerekecek olur ise, Adana’da hayır oylarının oranının yüzde olarak fazla çıkacağı bir gerçekti. Çünkü Adana’nın siyasi yapısı ortada… Hayır, kaçınılmazdı ve beklenen oldu. Lakin beklenenin olmadığı yani gerçekleşmediği tek yön evet oylarının oranıydı. Evet, oyları, beklentilerin altında çıktı. Ak Parti’nin kurmayları ile referandum öncesinde yaptığımız görüşmelerde evet oylarının oranını yüzde 50’nin üzerinde beklediklerine yönelik açıklamalarına tanıklık ettik.
Aslında bu bir beklentiydi. Sanırım onlar da bunun bir hedef yani ulaşılması gereken rakam olarak gördüklerinden olsa gerekir, bu rakamı bulacaklarını söylüyorlardı. Ne yazık ki beklentiler gerçekleşmedi. Adana’da Ak Parti’nin evet için çalışmasının yanında MHP teşkilatının çalışmalarının çok iyi derecede olduğunu söylemek biraz haksızlık olur Ak Parti’ye.
MHP teşkilatları yönetim bazında elbette çalıştı. Yönetici bazında etkin bir çalışma temposu içinde oldu ancak organizeli bir çalışma ile sahada beklentileri karşılayacak bir çalışma gerçekleştiremedi. Oyların neden bu rakamlarda çıktığını sandıklar bazında sonuçları önüne koyacak olan parti teşkilatları değerlendirecektir. Değerlendirme onlara düşer. Bizim yorumumuz ise gayet açık ve net. Adana’nın kararının hayır olması beklentiler dâhilinde gerçekleşti. Ak Parti’nin Adana’daki örgüt bazındaki çalışması oldukça başarılı ve verimliydi. Evet, oyu verecek kişilerin sayısını artırmak aslında biraz da çalışma ile olmuyor! Evet, için çalışıyor iseniz hayırcıları ikna etmek durumundasınız. Hayır, için çalıyor iseniz evetçileri ikna etmek durumundasınız. Adana’da sanırım bu noktada bir çalışma eksikliği oldu.
Türkiye profilinden farklı sonuç alan Adana’nın bundan sonraki yol haritası yerel seçimlere endeksli olacak. Bunun içinde partilerin ve mevcut belediye başkanlarının şimdiden kollarını sıvaması gerekiyor. Çünkü hem Adana’yı hem de Türkiye’yi yeni kulvarlarda mücadele etmeyi gerektiren günler bekliyor. Köklü değişiklikler, partilerin yapısından tutun da teşkilat yapılanmasına kadar birçok değişiklikleri de beraberinde getirecek. Adana buna hazır mı? Bana göre hazır olması gerekiyor.
Partilere heyecan getirecek yeni oluşumların da kaçınılmaz olduğunun ön haberini vererek son bir uyarımızı daha dile getirelim. Her ne kadar ufukta erken seçim yok denilse de belli olmaz… Bu gidişat erken seçimi gerektirecek bir gidişat gibi…
Hazır olun, sonra ani yakalanmayın. Kim derdi ki son altı ay içinde yaşanan gelişmelerde olduğu gibi Anayasa Referandum Taslağı hazırlanıp milletin önüne gelecek diye… Bahçeli gibi birisi de çıkar erken seçim derse şaşırmayın… Nasıl Bahçeli, Anayasa Referandumunu milletin önüne getirdi ise erken seçimi de birisi milletin önüne getirebilir…