Futbolda topun 3 halinden söz etmek gerekiyor Adanaspor’un Manisaspor karşılaşmasını değerlendirmek adına.
‘Top rakipte, top sizde ve top ortada’
Her üç halinde de oyun içerisinde nasıl bir davranış sergileyeceğinizi bilerek hareket etmek ve sonuca gitmek durumundasınız.
Top rakipte iken Adanaspor’un baskı yaparak topu kazanmak adına fazlaca gayretli olmadığını gördük Manisaspor karşılaşmasında.
Top Adanaspor’da iken de oyunu yönlendirip kanatları ve ortaları yapan bir takım olmaktan uzak olan bir takım olarak izledik sahadan galip gelen Adanaspor’u… T
op ortada iken de her iki takımın sanki ‘maç bitse de gitsek’ der gibi davranış sergilediklerini izledik 5 Ocak’ta. Sözün özü, Adanaspor’un zevk vermeyen Manisa maçında aldığı galibiyete ve 3 puana yatıp kalkıp dua etmesi gerekiyor. Kemal Kılıç’ın da erken hamle yapmamak adına bekleyişi ile oyunun düğümünü çözmek biraz zor oldu. İyi ki Renan vardı…
Adanaspor, başarıya aç bir takım hüviyetinde değil…
Orta saha takımın kalbidir ama bu kalpte bir sıkıntı var… Acilen by-pas etmek mi gerekir, anjio mu şart artık sorunu çözmek de Kemal Hocanın görevi…
Rakip defansının arkasına koşamayan, doğru pas trafiği yapamayan bir takım olarak Adanaspor’un ‘bu gidişle’ işi oldukça zor. Manisaspor gibi takımları da bir daha zor buluruz…
Bu nedenledir ki, alınan galibiyete Kemal Kılıç seviniyor. Elbette sevinecek.
Lakin sevinmekten daha çok topun 3 halini de iyi anlayıp beceren bir futbolcu ordusunu sahaya sürmek adına bence önlem alsın diyorum.
Gezen santraforu olmayan, merkezden hücum yeteneğini geliştiremeyen, 2’li ve 3’lü sıkıştırma yapamayan Adanaspor’un 3 maçta 9 puan alma hedefini de biraz zor diyerek sözümüze nokta koyalım.
Kendi adıma hoşumuza gitmeyen bir Manisapor maçı izledim. Bu da bende Adanaspor’un geleceği adına biraz karamsarlığa düşmeme neden oldu.