Dün bu köşede Ak Parti il teşkilatının görevden alındığı yönündeki bilgi kirliliğinin oluştuğuna yönelik başta sosyal medya olmak üzere her ortamda bilgi kirliliğinin oluştuğunu ve bunun da partiye zarar verdiğini belirten bir köşe yazısı kaleme aldım.
Bu yazıdan sonra Ak Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni ile görüştüm. Saimbeyli’de parti çalışmalarını yaparken görüşme fırsatı bulduğum Yeni’ye bu gelişmeleri aktarıp ‘nedir bu işin aslı astarı?’ sorusunu sordum.
Yeni’nin ilk söylediği cümle ‘ağzı olan konuşuyor’ oldu.
Ve ekledi. ‘Ben teşkilatın başkanıyım. Şuan il başkanıyım.
Yazılıp çizildiği gibi bir konu söz konusu değil. Bunlara itibar etmeyin’ dedi. Sözün özü, ‘bilgi kirliliğinin doğru olmadığını ve bu gibi tezviratlarında partiye zarar verir hale geldiğine’ işaret etti.
Aslında bu konuya değinmiştim bende dünkü köşe yazımda.
Ak Parti’nin önünde iki seçenek var.
Birincisi böyle bilgi kirliliğine neden olmadan eğer kafanızda il başkanını, ilçe başkanını ve yönetimlerini görevden almak var ise doğum sancısı çektirir gibi sancı çektirmeden çağırırsınız yöneticilerinizi Ankara’ya. ‘Elinize sağlık’ dersiniz ve kestirip atarsınız.
İkinci seçenek eğer kafanızda mevcut teşkilatları kongre takvimine kadar götürüp orada revizyon yapmayı düşünüyor iseniz iki satır açıklama ile işin rengini ortaya koyarsınız.
Böyle aleyhteki tezviratların da önüne geçersiniz. Dolayısıyla partinin zarar görmesini de önlemiş olursunuz. Meğer Ak Parti içerisinde ne kadar beklenti içinde olan insanlar varmış!
Moduna dönüştürmeden konuyu bir yere getirip bırakırsınız…
İktidar partisinin teşkilatı olunca bu kadar çok konuşulması, indirilip kaldırılması elbette anlaşılabilir… Anlaşılmayan da Yeni’nin tabiri ile ‘ağzı olanın konuştuğu’ Adana’da konuşanların boş konuşması…
Buna da izin vermemek gerekiyor.