Kaderini kimler nasıl tayin ederler bilinmez ama Adana’nın kaderi ne yazık ki çok iyi yazılmamış!
Bu şehrin yönetimini elinde bulunduran kişilerden kaynaklı olan kader tayininde bizlerin hiç mi hiç rolü olmuyor ne yazık ki.
Son dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Hüseyin Sözlü’nün de yerel seçimler öncesindeki vaatlerine baktığımızda ‘her şey değişecek’ dedi ama ne yazık ki gelinen noktada bir şey değişmedi!
Bunu bir öz eleştiri olarak Sayın Sözlü kabul etsin diyorum.
Başkanları suçlamakla aslında elimize bir şey geçmez. Gelin biz suçlama yerine tespitlerde bulunup ‘ne olur kısa zamanda hayırlı işler yapmaya çalışın’ diyerek çağrıda bulunmuş olalım.
Geçmiş yıllardaki Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk’ü, Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan’ı ve Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan ile Sarıçam Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci’yi bir gözünüzün önüne getirin.
Bu kentin kaderinde rol oynayan insanlar bu isimler.
30 yıllık bu kentin kaderine olumsuzluğu ile damgasını vuran Aytaç Durak’ı tasvir edin.
Adana Hafif Raylı Sistem Projesi’ni gözünüzün önüne getirin.
Kötü isimlerle ve anılarla anılan Büyükşehir Belediyesini bir düşünün.
Sanırım ne demek istediğimizi anlamış olmalısınız. Umutların nasıl yok olup gittiğini de görürsünüz.
Adana Demirspor’un durumuna bir bakın.
Bu örnekleri daha da çok çoğaltabiliriz.
Yerel seçimler yaklaşınca siyaseten bir yerlere soyunacak isimler de artık sahneye çıkmaya başladılar. Bu anlamda kimler ne kadar kendilerini siyasette başarıya taşırlar bilinmez ama Fikret Yeni, Mahmut Çelikcan ve Berzan Toprak gibi isimler ve bunun yanında Fatma Güldemet Sarı’nın da Büyükşehir Belediye Başkanlığına talip olacakları siyasi kulislerde konuşulmaya başlanıldı.
Bu isimler Ak Parti cenahındaki isimler.
Elbette CHP ve MHP kanadın da Büyükşehir ve ilçe belediyelerine talip olan isimler ortaya çıkacaklar. Şuan isimleri çok anılmadığı için biz de bu isimleri veremedik.
Bu kentte bir saat yağmur yağınca insanların ne hale düştüklerini sanırım bir yerlere talip olanlarda, bir yerlerde yönetici olanlarda bizim gibi görüp yaşıyorlar. Konuşmaya gelince laf çok, icraata gelince ise bir şey yok.
İşte Adana ve Adana’nın kaderi…
Adana Kent Konseyi’ndeki ayrımcılık ve iş bilmezliği günlerce bu köşeden dile getirdim. Sayın Hüseyin Sözlü’nün kılı kıpırdamadı. Bu kadınlarda ne var ne yok? Ne yaparlar? Bu kadar sıkıntı neden ortaya çıkar? Diyerek bir soru yöneltip aksayan yanı düzeltmek istemez mi?
Ne yazık ki Sayın Sözlü bu konuda duyarsız kaldı.
Bu kentte ayrımcılığa maruz kalan kadınların Adana Kent Konseyi ile ilgili söyleyecek sözleri ve bu kenti yönetenlere karşı eylemleri mutlaka olacaktır. Ben buna inanıyorum.
Bugünlük biraz soluklanalım ve diyelim ki ‘bu kente karşı sorumluluklarınızı yerine getirin’
Yoksa…
İşiniz harap…