Katılırsınız, katılmazsınız onu bilemem. Lakin anketlerin doğru söylemediğini, anketlerin yönlendirme olduğunu, insanların tercihlerine etki etmek amacıyla siyasetçilerin de kendilerini kandırarak, olmayan şeye olmuş gibi inanarak anket yaptırıp toplumu yönlendirdiğini öteden beridir söyler dururum.
Önceki gün bir anket şirketinin yayınladığı anket sonuçları vardı sosyal medyada. Ben de aslında bu anketin ayaklarının yere basmadığını biliyordum ama yine de sosyal medya hesabımdan yayınladım.
Yayınlama gerekçem, bu anket üzerinde sosyal medyadaki arkadaşlarımın tepkilerini öğrenmek, kimin ankete ne kadar katıldığını, katılmadığını test etmekti.
İnanın hayal kırıklığına uğramadım!
Beklediğim gibi de oldu.
Sosyal medyada arkadaşlarım ankete yorum yapar iken kendi siyasi partilerinin görüşlerinin yansıtılmasına göre tepki verip yanında olanlar da oldu. Karşı duruş sergileyenlerde…
Ancak bir Allah’ın kulu çıkıp ‘bu anketin ayakları yere basmıyor’ diyemedi.
Saadet Partisi’nin Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak kimi görmek istersiniz? Diye bir soru yöneltip eski bir milletvekilinin ismini açıklayan anket firması, anketi yaptıkları tarihte, kamuoyu ile paylaştıkları tarihte SP’nin ve diğer partilerin adaylarının kimler olduklarının açıklanmasını bile bile bu anketi sosyal medya hesabından insanları etkilemek için yeniden ısıtarak sürüm yapmışlar!
Bir Allah’ın kulu bunun farkına varmadı.
Diyelim ki farkına vardılar. Bir tek insan çıkıp bir eleştiri yaparak anketin içeriği hakkında görüş beyan etmez mi?
Demem odur ki insanlar da anketlere aslında bakıp gülüp geçiyorlar. Yani siyasi tercihleri ne ise anketi de dikkate almıyorlar. Anket yaptıranlar kendilerini avutup anket firmasına para akıtıyorlar. Çıkan sonuçlar ile gaz yediklerini ancak başları duvara çarpınca fark ediyorlar.
DSP’den Seyhan Belediye Başkan Adayı olan Yıldıray Arıkan ile Çukurova İlçe Başkan Adayı olan Yalçın Akyol’un anketlerden kendilerinin çıktığını söyledikleri gibi…
Bazen siyasetçiler o kadar gülünç duruma düşüyorlar ki toplum önünde az da olsa kalan itibarlarını seçim sonuçlarının hezimeti ile tamamen ortadan kaldırmaya sanki gayret ediyorlar.
Buna da insan olarak inanın ben üzülüyorum. Rahatsızlık duyuyorum. Diyorum ki, bu siyasetçiler evlerinde oturup torun sevemezler mi? İllaki siyaset mi yapacaklar? Bir dönem kazandıkları parayı, itibarı bundan sonraki hayatlarında sürdürebilir kılamazlar mı?
Olmuyor maalesef…
Benim âcizane tavsiyem anketlere kesinlikle inanmayın. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey aslında çok doğru söylüyor. Anketler tamamen insanları ve toplumu maniple etmeye yönelik bir çalışmadır.
Bilesiniz istedim. Hoş, siz benden daha iyi biliyorsunuzdur bu konuyu ama son günlerde adaylık yarışına çıkan eski siyasetçileri görünce vicdanen rahatsız olunca kısa bir hatırlatmada bulunmak istedim.
Görüşmek dileğiyle.