Adana’nın şehir merkezindeki esnafların halka satış yaptıkları ürünlerin üzerlerinin açık olduğunu bilerek maalesef diyorum halkımızda bu ürünleri satın alarak tüketiyor.
Hem de sağlıklarını hiçe sayarak.
Adamcağız tatlı satıyor. Üzeri açık bir şekilde ve yoldan kalkan tozlar bu tatlıların üzerlerine yapışıyor. Bizler de bir güzel tüketiyor. Kapalı bir cam bölme içinde tatlılarını muhafaza edebilir ama nerede!
Unlu mamullerini satıyor esnaf. Muhafaza yok, koruma yok. Açıkta satılan bütün unlu ürünlerin üzerine toz yağıyor vallahi.
Bu gibi örnekleri sayıp çoğaltabiliriz. Denizli, Meydan, Dumlupınar, Mithatpaşa gibi mahallelere uğrayın. Toz ve pislikler havada uçuşuyor. Yollardan kalkan bütün olumsuz pislikleri maalesef paramız ile satın alarak midemize atıyoruz.
Bunun bir denetimi olmalıdır. Pazar yerinde dahi açıkta satılan onlarca ürünler var. Kurulmuş tezgâh, açıkta peynir, zeytin satılıyor. Pazarın bütün pisliği bu ürünlerin üzerinde…
Çarşıdaki fiyatların el yakar duruma gelmesinden kaynaklanan toz dumanı bir kenara bırakıyorum. Adana Halk Sağlığı Müdürlüğü, Tarım Müdürlüğü, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin Zabıta Müdürlüklerinin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.
Ne yazık ki bu konuda hiçbir şey yapılmıyor. Yapmaya kalkan da bir şekilde uyarılıyor.
Önceki gün pazara giderek biraz alışveriş yapayım istedim. Ateş pahası olmuş olan tüm ürünleri şöyle bir gözden geçirip alabileceklerime karar verip yanına yaklaştım. Benim gibi fiyatlardan rahatsızlık duyarak ‘bu kadar pahalılık olmaz’ diye tepki gösterenleri de dinleyerek onların şikâyetlerinden haberdar oldum.
Aslında şikâyetler ortaktı. Pazarcı esnafının da bir nizam ve kurallar manzumesi içerisinde ürünlerini biz tüketicilere satması gerekiyordu.
Pazarlar denetim altında değil. Fiyatları da satıcılar ayarlıyor, nasıl satacakları yöntemi de…
Etiket fiyatlandırması, terazi kontrolü, pazarcı esnafının giyeceği giysi gibi bütün Pazar esnafının uyması gereken kurallar rafa kaldırılmış durumda.
Adana Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin başkanlarına bu konuda bir açık çağrımız olsun. Gelin şu asli görevlerinizi yapın. Yaptırmaya çalışın. Sizin elinizi ve kolunuzu bağlayan yok.
Halkın sağlığı sizin ve devletin yetkilileri için çok önemli olmalıdır.
Sözü özü, çarşı Pazar toz duman…