Adana Büyükşehir Belediyesi’nin Haziran ayı meclis toplantısında borçlanma yetkisi isteyen Zeydan Karalar’a bu yetki muhalefet meclis üyeleri tarafından verilmedi.
Mecliste çoğunluğu elinde bulunduran AK Parti ve MHP’nin meclis üyeleri Karalar’a ‘Güvenmiyoruz’ diyerek bu borçlanma yetkisini vermemiş oldular.
Bu kararın ardından bir açıklama yapan Başkan Zeydan Karalar, tekliflerinin ret edilmesini ‘Maksatları Adana’yı cezalandırmak. Adanalı bu ayak oyunlarına geçit vermez. Unutmaz. Engeller bizi daha güçlü kılar’ cümlelerini kurdu.
Paranın olmadığı yerde insan nasıl güçlenir. Belediye nasıl ayağa kalkıp borcunu öder? Çalışanlarına karşı mahcubiyetini ortadan kaldırabilir.
Zeydan Karalar’da bence burada siyaset yaparak siyasi bir davranış içine girmiş.
Ayağa kalkmanın, belediyeyi güçlendirmenin tek yolu belediyenin elindeki gayrimenkullerin satılıp paraya çevrilip borçların ödenmesidir.
İflas eden tüccar, ya eski defterleri karıştırır. Ya da elindekini avcundakini satarak borcunu ödemeye çalışır.
Yoksa para bulmanın başkaca bir yolu yoktur.
Zeydan Karalar ‘Birlikte destan yazmaya devam edeceğiz’ diyerek de açıklamalarını tamamlamış.
Ben Adana’da yaşayan bir yurttaş olarak şehrimizde destan yazıldığına tanıklık etmedim. Sahi, Zeydan Karalar’ın yazdığı destandan haberdar olan var mı? Hangi eseriyle destan yazdı? Destan yazacak eseri gelecek nesillere bıraktı?
Siyaseten konuşmak kolay. Büyük ümitlerle Hüseyin Sözlü’den kurtulmak isteyen Adanalılar Zeydan Karalar’ı destekleyerek oyunu verdi. Görünen o ki, destan yazmaya talip olanlar bir tek hikâye dahi yazamadılar. Bırakın hikâye yazmayı, bir tek şiir dahi yazamadılar.
Bu da benim tespitlerimdir.
Yoksa Sayın Karalar destan yazdı da bizim mi haberimiz yok!
Sonuç itibariyle belediye işçilerine çok geçmiş olsun diyorum.