Hak etmeyene hak etmediği değeri verir iseniz o vakit o insanda şekil değişikliği, ahlak ve kişilik bozuklukları oluşur. Bu tür insanların da önünü alamazsınız.
Yapacağınız en doğru yöntem bu tip insanlara hak ettiği kadar değeri vereceksiniz. Hani derler ya eti ve kemiği kadar para eder diye…
Tartıp, ölçüp, biçeceksiniz…
Bir de güç zehirlenmesine yakalanan insan tipleri vardır. Bunlar da kendilerine verilen destek sonrasında ayakları yerden kesilir. Kendilerinden olağanüstü bir yetenek görürler. Önü alınmayacak, dizginlenmeyecek bir tavır ile ‘ben diye başlayan’ egolarını yüksek tutarlar.
Bunlar da etrafına büyük zarar verirler.
Güç zehirlenmesine genelde yönetenler yakalanırlar. Ayakları yerden kesilip etrafındakilerin vermiş olduğu destek ile kendilerini ‘Padişah’ hissederek yasal süreleri içerisinde yağıp gürleyen bu siyasilerden sizlere onlarca örnek verebilirim.
Tamamının akıbeti de hüsranla sona ermiştir.
Hüsrandan sonrada evlerinin bir kenarına çekilip oturamazlar. Kendilerini hala yetkili, etkili hissederler. Adana’nın kendilerinin olduğunu sanırlar.
İlerleyen yaşına bakmazlar.
Siyaseten istenmeyen kişi olduklarını kabullenemezler. İmkân bulsa ‘AHİRETTE’ dahi siyaset yapmak isterler!
Giderken de buradan ne kadar siyasi bilgi, belge var ise AHİRETE taşımak isterler!
Her şeyin bir sonu vardır. Tıpkı her şeyin bir başlangıcının olduğu gibi. Hiçbir şey sonsuz değildir.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve kendisini her daim siyasetin merkezi olarak kabul eden bu güç zehirlenmesine yakalanan isimlerden birkaç tanesini size bir çırpıda sayabiliriz.
Adana ne çekti ise onlardan çekti… Gelin görün ki onlara bir türlü kabullendiremezsiniz bu kentin kendileri yüzünden yıllarca geride kaldığını, sahipsizliğini…
Dün yine bu ifadelere uyan bir siyasetçimiz harekete geçmiş. İştahı kabarıp yeniden ‘BEN’ deme ihtiyacı duymuş.
İnanın hiç merak dahi etmedim ne demek istediğini, ne yapmaya çalışanı… Artık onunla ilgili bir konu gündeme gelir ise ‘yine mi çıktı sahneye?’ sorusunu sorup geçiyorum.
Gün yeni siyaset üretme, yeni siyasetçiler ile yola devam etme zamanı…
Gün Adana’nın kaybettiği güzel günleri yeniden yakalama zamanı. Demek ki tam zamanı…
Haftaya görüşmek dileğiyle.