İnsanların hayvan sevgisini fazla abartarak işi farklı boyutlara taşıdıklarını düşünenlerdenim. Peşinen bunu belirtelim bir kez.
Hayvanı sevmek demek, onun başka insanlara zarar verecek noktaya gelmesi demek olmuyor.
Toplu yaşam alanlarında insanların korkmasına, tiksinmesine varacak noktada hayvan besleme alışkanlığından acilen terk edilmesi gerekenlerin olduğunu düşünenlerdenim. Düşünebiliyor musunuz, sabahın erken saatinde apartmanınızı bir köpek havlaması ayağa kaldırıyor. Karşı komşunuz köpek bekliyor ve siz onun köpeği ile sabah namazı ayaktasınız!
Yetmiyor, apartmanda hayvan bekleyenler yüzünden apartmanların sakinlerin kavga eder moda dönüşüyor.
Yıllar önce çocukluk yıllarımızda bizim de köpek besleme gibi bir alışkanlığımız oldu. Ancak bu köpek besleme alışkanlığı yaşadığımız yerin koşulları gereğinceydi. Yani köpeği besleyerek evde bir bekçi vazifesi yapan hayvan sayesinde huzurlu geceler geçiriyorduk.
Beslediğimiz köpek ile de kimse rahatsız olmuyordu.
Geçenlerde Atatürk Parkı’nın önünden geçer iken yaşları 20 civarındaki iki genç pitbul cinsi iki köpekle karşımdan geliyorlardı. Ben de köpeğin ne kadar saldırgan olduğunu bilen ve yaşayanlardan olduğum için kendimi kastım ve geri durarak köpeğin geçmesini bekledim.
Yani bir adet ‘geçiş üstünlüğü olan araç gibi’ köpeğe yol verdim.
Bu sırada köpeğin zinciri elinde olan gençler bana yaklaşınca ‘Teyze Hanım korktuğunuzu belli etmeyin, bir şey yapmaz. Eğer korktuğunuzu belli ederseniz asıl o zaman saldırır’ dedi.
Yolda yürür iken nasıl davranacağımıza hayvan besleyenler karar verir oldular!
Aman Allah’ım…
El kadar çocuklardan ders alıyoruz, yolda yürüme ve davranma modumuzu değiştiriyoruz.
Diyeceğim odur ki köpek beslenenin de yeri, zamanı ve adabı var. Öyle ulu orta toplu yaşam alanlarında sizlerle birlikte yaşayan insanların hoşnut olmadığı bir ortamda sizin zevkiniz yerine gelecek diyerek köpek beslemenin de bir anlamı yok sanırım.
Yoksa hayvan beslemek çok sevap bir davranış. Beslediğimiz hayvanın faydasını da görürsünüz. Bütün bunlar ayrı bir konu.
Zarar vermeden hayvan beklemek gerekiyor.
Bir çift sözüm de belediyelere olsun. Belediyeler, kulaklarına küpe vurdukları ve kısırlaştırdıkları köpeklerin sokaklarda dolaşmalarına izin veriyorlar.
Lakin bu köpekler insanları konutlarında sabahlara kadar uyutmuyor. Geceden sabahı etmek zorlaşıyor. Gündüz ise apartmanlarınızın giriş kapılarında serinleyen bu sokak köpekleri küçük çocukları korkutuyor.
İstemediğiniz kadar olumsuzluklar yaşanıyor.
Ne demeye sokak köpeklerinin sayısını bu kadar artırdılar. Ana caddelerde kırmızı ışıktan karşıya geçer iken sizlerle birlikte geçen sokak köpeklerinin varlığını da unutmayın. Yani sayıları bu kadar arttı.
Sağlıklı bir hafta sonu olsun…