Seçimler yaklaştıkça gönlünden siyaset yapmak, bir yerlere aday olmak geçenler sahneye çıkmaya başladı. İyi ya da kötü demeden, koltuğa talip olmaya başladılar.
Birikimleri, bek rauntları nedir diye sorsanız inanın benim dahi yanıt veremeyeceğim o kadar çok aday adayı ortalıkta dolaşıyor ki, çoğunu tanımıyorum. Tanıdıklarımın da aday oldukları makamlara bakınca şaşkınlık yaşıyorum.
Hüseyin Sözlü’nün belediye başkanlığı dönemi içinde MHP’li olmaktan daha çok ‘Hüseyin Sözlücü’ olan bazı MHP kökenlilerin şimdiden ilçelere talip olup hatta o ilçelerin adaylarının da kendileri olmak için kamuoyu oluşturup Ankara’nın yolunu tuttuklarını görüyorum.
CHP’nin içinde müzmin aday adayı olma hastalığından kurtulamayanların yine sahneye çıktıklarını görüyorum.
Ak Parti’de de REİS’in ne söyleyeceğini bilemedikleri için aday adayı olmaya cesaret edemeyenlerin çoğunlukta olduğu bir kısır adaylık sürecini görüyorum, yaşıyorum.
Sonuç ne olur ise olsun birileri bir şekilde bir yerlere talip olarak koltuk istiyorlar, beklenti içerisine giriyorlar.
Onların isteklerinden çok, bizim beklentilerimiz önemli aslında. Belediye başkanlığını ağızlarına, yüzlerine bulaştırıp beceremeyenlere söylenecek sözlerimizin olması gerekiyor. Yani bir 5 yıl daha onlara tahammül etmemiz mümkün değil.
Koltuğunu dolduramayanlara ‘elinize sağlık’ demek gerekiyor.
Birilerinin esiri olarak siyaset yaparak hak ettiği makamı dolduramayanlara ‘başka kapıya’ demek gerekiyor.
‘Emir eri’ olmaktan öte gitmeyen yaşamları ile tecrübesiz siyasetçilere de hiç ama hiç tahammül etmemek gerekiyor.
Sizin anlayacağınız kıymetli bir döneme giriyoruz. Bereketli bir ortamdayız…
Onlar her şeyi isteyebilirler ama biz onlara bu fırsatı vermeyelim. Dayatma ile önümüze konulan adaylara da asla itibar etmeyelim. Yüksek ses tonu ile tepki gösterelim, kabullenmeyelim.
Yerinde yönetimi beceremeyenlerin cebine çalışan belediye başkanlıklarını da gördüğümüz ve yaşadığımız halde ikinci kez onlara imkân vermek demek, aslımızı inkâr etmek demektir.
Boş laflara kulağımızı tıkayalım. Kıymetli oyumuzu asla kimseye armağan etmeyelim.
Genel başkanların altından girip üstünden çıkarak aday olmayı becerenleri de ne olur kendi kantarımızda tartarak değerlendirelim. Onları da genel başkanlar istiyor diyerek kabullenmeyelim.
Hesap soran, sorgulayan seçmen, yurttaş olmalıyız. Birilerinin bizleri körü körüne yönetmesine de asla izin vermemeliyiz.
Bunları her fırsatta dile getiriyorum.
Bugün çok önemli bir konuyu da dile getirip siz kıymetli okuyucularımla paylaşacağım notlarım olacak.
Ak Parti’nin adayı Jülide Sarıeroğlu, Fatma Gül Demet Sarı, Mahmut Çelikcan, Tamer Dağlı gibi bilinen isimlerden birisi mi olmalıdır? Yoksa REİS tarafından Adana’ya görevlendirilen bir siyasetçi mi olmalıdır?
Bu soruyu son günlerde Adanalılar birbirlerine sormaya başladılar. Ak Parti’nin Büyükşehir adayı kim olmalıdır? İşte bu sorunun yanıtını herkes kendine göre vermeye başladı.
Ben şimdilik bir küçük ayrıntıya işaret edeyim. Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı bu kez bayan olur ise hiç şaşırmayın!
Ak Parti tabanı bunu konuşmaya başladı şimdiden. Bayan olur ise seçim sonuçları ne olur? Ak Parti seçimleri kazanır mı? Erkek adaylardan Çelikcan ve Dağlı arasında Adanalı kimi tercih eder?
Bu soruların yanıtını da dilerseniz yarın arayalım ve onların istekleri ile bizim beklentilerimizi de böylelikle kantara çıkarıp tartmış olalım.
Yarın önemli olan bu konuya işaret etmek istiyorum. Görüşmek dileğiyle.