Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi gerekir. Buna kim uyuyor? Hiç kimse…
Yapılan iyilikleri adeta reklam ediyorlar. Bu reklamı da sosyal medyalarından, yerel basından övünerek dile getirip mutlu oluyorlar.
Yoksul öğrencileri giydiriyorlar. Çocuklara yaptıkları yardımların fotoğrafını yayınlayarak aileleri ve çocukları rencide ediyorlar. Okul öğrencilerine ‘karneni getir hediyeni kap’ diyerek yardım eli uzatıyorlar. Yaptıkları yardımın miktarı bin lirayı geçmez.
Bu bin liranın karşılığında bilmem kaç liralık reklam yapıyorlar akılları sıra.
Öğrencilere pasta dağıtan bir firma basını çağırıp bunu reklam etmek istiyor. Ben kendi adıma bundan dolayı zul duyuyorum.
Kendilerine sorsanız topluma örnek olup kendilerinden sonra da bu tür yardımların yapılmasının önüne açtıklarını söylüyorlar. Aslında durum hiç de öyle değil.
Yapılan hayır işleri, iyilikler saklı kalmalıdır.
Son dönemlerde belediyeler bu eleştirilerden biraz nasibini alarak yapılan yardımlarda velileri ve çocukların yüzlerini göstermeyerek biraz geri durmaya başladılar.
Ramazan ayı geldiğinde dağıtılan yardım kolilerinin haberlerinden başımızı kaldıramıyoruz. Bunu sadece yerel yönetimler, iş yeri sahipleri yapmıyor. Yeri geliyor, bakanlıklar dahi bu konuda reklam peşine düşüyorlar.
Yanlış olduğunu düşündüğüm için bu tür iyiliğin reklamını yapanları görünce bir yurttaş olarak rahatsız oluyorum.
Kendi mahallemde, sokağımdaki fakirleri tespit edip hayırseverlerle irtibata geçiyorum. Onlardan temin ettiğimiz tüm yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorum. Bir gün olsun aklıma o hayırseverin reklamını yapma fikri gelmedi. Çünkü ben bu tür olaya karşıyım. Aslında o hayırseverlerde benden böyle bir talepte bulunmadı.
Çünkü yapılan yardımlar Allah rızası için yapılıyor.
Veren eli alan el görmüyor. Görmemesi de gerekiyor.
Bir kez daha bu konuya değinmiş olalım. Kurban Bayramı öncesinde bu tür yardımların reklamının yapılmaması gerektiğinin altını çizmiş olalım diyorum.