Milletvekilliği genel seçimleri öncesinde her insan kendince siyaset yapıyor ve siyaset konuşuyor. Erkeklerin çarşıda, pazarda, iş yerinde, kahvede konuştukları ile kadınların konuştukları elbette birbirinden farklı oluyor.
Türk siyasetinde belirleyici olan etkenlerden birisini elinde bulunduran kadınların gündemleri nelerdir? Sorusuna yanıt aramak istedim.
Ben de bir kadın olmam dolayısıyla kadınların siyaset gündemiyle ilgili neyi konuştuklarını şöyle bir derleyip toplayarak kaleme almak istedim.
Şimdi ana başlıkları ile kadınların siyasette konuştuklarına bir dikkat kesilelim isterseniz.
Kadınlar öncelikle mutfak malzemelerine gelen zamları, fiyat artışlarını, pazarda eskiden 50 liraya aldıkları Pazar malzemelerini bugün 80 liraya zor aldıklarını konuşuyor. Yani geçim zorluğunu, açlığı, sefaleti konuşuyor.
Kadınlar, evlatlarının işsizliğini konuşuyor. Kendilerine sadaka olarak dağıtılmak istenilen ve lütfedilenleri değil, çalışarak kazanacakları kazanç kapılarının açılmasını istiyor. Yani iş istiyor, tıpkı aş istedikleri gibi.
Kadınlar, toplumda saygınlık istiyor. Birey olarak erkek egemen olan toplumda kendilerinin ikinci sınıf yurttaş gibi gösterilip siyasette değer verilmemesinden dolayı da oldukça rahatsız olduklarını gösteriyor.
Kadınlar, bugüne kadar kendilerine verilmeyen hakların bugün vaat edilebilir hale gelmesini görünce demek ki yıllarca haklarının gasp edildiğini görüyor ve bundan dolayı da rahatsızlık duyuyor.
Yine kadınlar, siyasetin dolgu malzemesi olarak görülmenin son bulmasını istiyor ve katılımcı siyasette söz sahibi olmak istiyor.
Muhalefet partilerinin kadınlara yönelik geliştirdikleri projeleri bugüne kadar iktidarın kendilerine neden vermediklerini sorguluyor.
Ve kadınlar siyasette estirilmeye çalışılan sahte rüzgarları ve algıları da görüp ‘böyle gitmez’ diyerek meydanlara inmenin zamanının geldiğini konuşuyor.
Aslında bu konuşmalara daha çok alt başlık yerleştirebiliriz. Bunda bir sıkıntı yok. Lakin konuşmalarının sonucunda değişen bir şey olacak mı?
İşte bu sorunun yanıtı ‘elbette olacak’ şeklinde veriliyor. Bizim mahallede düne kadar siyaseti ağzına almayan ve ilgilenmeyen kadınların bugün erkeklere taş çıkartacak kadar siyasetin öznesi haline geldiklerini görüyorum. Sorup sorguluyorlar. Hak arıyorlar. Bu da önemli bir gelişme…
Siyasetin dar ve bencillik kokan kalıplarının içerisinde aktif siyaset yapan kadınlar ile de oturup Türkiye gündemini, Türkiye’nin geleceğini ve seçim sürecinde verilen vaatlerin ne kadarının ayaklarının yere basıp basmadığını konuşuyor ve tartışıyoruz.
Her fikre saygı duymak durumundayız. Silsile takip eder gibi birilerinin yanında, sağında, solunda ve etrafında yer alarak siyaset yapan bazı kadınların da olduğunu görüyoruz bu arada. Onu da belirtelim. En nihayetinde bu isimlerin de diğer erkek siyasetçiler gibi gelip geçici politikacı olduklarını da altlarındaki koltuklar gidince anlıyoruz maalesef.
Eksik etek olarak nitelenip böyle görülen kadınların bugün siyaset vitrinlerini süsledikleri ortamda yine arkasında güçlü ve maddi anlamda yıkılmayacak kadar dağ gibi duran erkeklerin destekledikleri kadın siyasetçilerin de bir yerlere gelmelerine tanıklık ediyoruz.
Yani siyasette ‘tırnaklarıyla kazıyarak’ bir yere gelme deyimini çok fazla görmüyoruz. Paraşütle gelinen yerde de önce maddiyatın konuşuyor olmasının da tesadüfü olmadığına inanıyoruz.
Netice itibariyle kadınlar çok şeyi konuşuyor, seslendiriyor. Yeni trend siyasette kadınsız politika yapmanın mümkün olmadığını artık toplumun her kesimi gördü, inandı. Artık bundan sonrasında bazı köklü değişikliklerin olacağına yönelik bir istek ve temennimiz var.
Yerel seçimler öncesinde buna değinmek istedim. Kadınlara biraz daha aktif siyasette yer veren ve onu kabullenerek ötelemeyen partiler her zaman kazanır.
Tıpkı Ak Parti’nin bir dönem kazandığı gibi…