Bu yazının yayınlandığı bugün Ak Parti’nin olağanüstü kurultayı gerçekleştirilmiş olacak. Yeni genel başkan olarak Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan direksiyonun başına geçecek.
Bense bugün sizlere Anayasa referandumu değişikliği seçimlerinde Adana Ak Parti’nin çektiği sıkıntılardan bahsedeceğim ve Adana’daki kan kaybının önüne nasıl geçilebilir adına bazı tespitlerimi sizlerle paylaşmış olacağım. Ak Parti’nin Adana’da kan kaybettiği bir gerçektir.
Adana’da referandum sonuçları açısından alınan netice Ankara’yı da mutlu etmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adana mitingi sırasında ‘Gözüm Adana’nın üzerinde olacak’ sözünden sonra başarısızlığın sanırım sorgulaması da yapılacaktır. Referandumda Adana’da hayır oylarının fazla çıkacağını tüm yazılarımda dile getirdim.
Hayır, oylarının fazla çıkmasının temelinde Ak Parti’nin atadığı bürokrasinin tavrından dolayı kırılganlıkların, küskünlüklerin olduğunu, partiye yakın kişilerin siyaseti kendi adlarına yapmaya çalışmalarından kaynaklı tepkilerin olduğunu tüm yazılarımda dile getirdim.
Ak Parti’nin milletvekillerinin dava adamı, partilerine sadık insanları belirli yerlere yerleştirip onlara iş imkânı verme yerine kendilerine yakın isimlere bu imkânı tanımalarının parti içerisinde huzursuzluklar yarattığını en iyi görenlerdenim. Maske takanların maskelerinin referandum sonucu ile düştüğünü gördük.
İçi kan ağlayan partililerin olduğunu görmezlikten gelenlerin bulunduğunu her zeminde dile getirdik. Ömer Çelik isminin ardına sığınanların bulunduğunu ve onların yanlışlıklarının sandığa yansıdığını gördük. Hastanelerde taşeron firmalarda çalışan kişileri gidip hiç dinlediniz mi?
Onların neler yaşadıklarından haberiniz var mı? Sırtını bir yerlere dayayamayan insanların halinden haberiniz oldu mu? Bürokrasi tüm etkinliklere gönül veren insanların katılımını mobil engellemelerle engellediklerinden haberdar mısınız? Ben biliyorum ki Ağız Diş Sağlığı Merkezi’nde çalışanlar mobil engellemelere maruz kaldılar. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde yine mobil engellemeler söz konusu oldu. Hastanelerde taşeron olarak çalışanların başlarına gelenleri kimler gördü? Kimler duydu? Kan kaybının nedenlerini oturup teşkilatlar sanırım irdelemişlerdir.
Sonuç olarak Adana’daki kan kaybının nedenleri bilinen gerçeklerdir. Bu gerçeklerin düzeltilmemesi halinde bundan sonra da bu başarısızlıklar söz konusu olacaktır. Halkı dinleyin sorunu çözersiniz aslında. Gerçeklerin görülmesinin zamanı geçmeden herkes üzerine düşeni yapar ise teşkilatlar başarıyı yakalar. Yoksa… İş işten geçmiş olur.
Başta Adana Milletvekilimiz ve Bakanımız olan Ömer Çelik’in alınacak radikal kararlar konusunda neler yapacaklarını da merakla bekliyorum. Sizler gerçekleri görmediğiniz veya görüp de pas geçtiğiniz içindir yaşananlar. Halkı küçümsemeyin halka kulak verin .