Çukurova Belediye Meclisi ve Başkan Emrah Kozay, meclis üyesi İçmimar Çağkan İnan’ın önerisini olumlu bulmasıyla ilçede pilot cadde uygulamasına geçilecekmiş..
Kararı son derece olumlu buluyorum ben de..
Artık, kentlerimize mimarların, içmimarların ve peysaj mimarlarının ellerinin değmesi gerektiği görüşündeyim..
Belki böylece ucube yapılar, ucube cadde ve sokaklar ile anlamsız parklardan kurtuluruz.
Ancak, pilot cadde uygulaması için benim bir önerim var:
Lütefen pilot cadde uygulamasının Florya Royal Sitesi’nin ordaki bir nevi işgal edilmiş olan ucube sokatan başlayın..
Florya Royal Sitesi’nin otoparkı olmadığı için site sakinleri araçlarının yola park ediyorlar..
Yoldan iki aracın geçmesi bile olası değil..
Üstelik sokağın kaldırımları da yok..
Kaldırımlar, büyük olasılıkla siteinin yapımı aşamasında iç edilmiş olmalı..
Bu sitenin bir yolu işgaline önceki başkan Soner Çetin sessiz kalmıştı..
Yeni Başkan Emrah Kozay, madem pilot cadde uygulaması başlatacak, önceliği bu sokağa vermeli..
Sokağı, kaldırımlarını iade ettirerek, park olarak kullanılmasının önleyerek, örnek bir yol haline getirmeli..
Bu fırsat da, içmimar Çağkan İnan’ın önerisinden sonra eline geçmiş bulunmakta..
Değerlendirmesi artık Enrah Kozay’a kalmış..
Önceki Başkan Soner Çetin gibi, bir sitenin yolu işgaline sessiz mi kalacak ilerleyen süreçte hep birlikte göreceğiz..
Sitenin yapımcısının CHP’li hem de belediye başkanı olması Emrah Kozay’ı Florya Royal Sitesinin otopark olarak kullandığı sokağı kurtarmak ve mimari/içmimari düzenlemeyle örnek pilot cadde yapmasını önleyen bir durum olacak mı?..
Onu da yine hep birlikte göreceğiz!..
Seyhan ve Çukurova Belediyeli borçları açıklamalı
Yüreğir Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Ali Demirçalı, AK partili eski Başkan Fatih Mehmet Kocaispir’den devraldığı borçları açıklamıştı..
Gerçi, iki başkan arasında sonrasında borcun miktarı konusunda farklı rakamlar dile getirilmişti.
Ama yine de, Yüreğir Belediyesi’nin borçları konusunda fikir sahibi olmuştuk..
CHP’li eski başkanların yönettiği, bir anlamda CHP’de kalan Seyhan ve Çukurova belediyeleri, eski başkanların bıraktığı borcu açıklamadılar..
Bugüne değin sessiz kalmayı yeğlediler..
Spner Çetin’in belediyeyi Emrah Kozay’a bir milyar lira borçla bıraktığı söyleniyor ama, Emrak Kozay herhangi bir açıklama yapmadığı için borç rakamı söylenti olmaktan öteye gitmiyor..
İnsanın aklına, Soner Çetin ve Akif Kemal Akay’ın her ne kadar seçime İyi Parti adayı olarak girseler de CHP’li olmaları nedeniye bırakılan borcun açıklanmadığı düşüncesi geliyor..
Şeytan öyle bir dürtüyor işte..
Oysa, MHP’li Karaisalı Beledyesi ne yapmıştı..
MHP’li Bekirr Şimşek, eski MHP’li Başkan Sadettin Aslan’dan kalan borcu ve gelirleri kalem kalem belirterek, belediye binasına asmıştı..
Karaisalı halkı, Sadetin Aslan döneminde ne gelir elde edildi, ne harcama yapıldı, ne kadar borç kaldı şeffaf biçimde öğrenmişlerdi..
Aynı uygulamayı Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin ve Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay’dan beklemek bütün Adanalılar’ın hakkı..
Tekin ve Kozay’dan tıpkı MHP’li Bekir Şimşek gibi şeffaf olmalarını, devraldıkları borç ve gelirleri kalem kalem açıklamalarının bekliyoruz ve takipçisi de olacağız..
Yetişkin Filistinli sayısı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Filistin Sosyal Kalkınma Bakanı Samah Hamad ile gerçekleştirdiği çevrim içi toplantıda Türkiye’ye getirilen Filistinliler’den 807’sinin çocuk olduğunu belirtiyor..
Açıklamasından Mısır ile yapılan tahliye anlaşmasıyla iki yüz çocığın daha getirileceğini de öğreniyoruz..
Bakan Göktaş, “Savaş nedeniyle Filistin’den ülkemize getirilenler arasında 807 çocuk bulunuyor. Bunun içerisinde 2 çocuğumuz refakatsiz. Onları da Bakanlığımız koruması altına aldık. Tahliye edilen çocuklar eğitim, sağlık ve psikososyal destek hizmetlerinden yararlanırken, diğer tüm ihtiyaçları da karşılanıyor. Yetişkinler ise sık sık sağlık kontrollerinden geçiyor. Ayrıca misafir edilen Filistinli kadınlara da halk eğitim merkezlerimizde çeşitli eğitimler verilerek onların da psikososyal iyileşme süreçlerine katkı sunmaya çalışıyoruz” diyor..
Bakanın açıklamasından Filistin’den getirilen (Bakan tahliye diyor) çocukların eğitim, sağlık ve psikososyal destek hizmetlerinden yaralandığını net biçimde öğreniyoruz..
Ancak, Bakan Göktaş’ın sık sık sağlık kontrolündem geçirildiğini kadınlarına halk eğitim merkezlerinde çeşitli eğitim verildiğinin açıkladığı yetişkin Filistinlilerin sayısının kaç olduğunu öğrenemiyoruz.
Çocuk sayısını açıklayan Bakan, yetişkin sayısında her nedense ketum davranmış..
Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı derken nurtopu gibi yeni sığınmacılarımız olan Filistinlilerin sayısını bilmek istiyoruz..
“Senin için ağlamayan bir şeye asla ağlama!”
“Senin için ağlamayan bir şey için asla ağlamaé sözü çok beğendiğim, kendime de yaşam felsefesi yaptığım bir söz..
Kimilerinin sandığı gibi anonoim bir söz, bir darb-ı mesel değil..
Sahibi olan bir söz. Sözün sahibi İtalyan sinema yönetmeni Vittorio De Sica.
Sözün öyküsüne gelince..
Onu da anlatalım:
Mücevherleri çalınan Sophia Loren, perişan halde ağlarken, efsane yönetmen Vittorio De Sica yanına gelir ve “Sophia, gözyaşlarını boşa harcama. Biz yoksulluk içinde doğmuş iki Napoli'liyiz. Para gelir ve gider. Senin için ağlayamayan bir şey için asla ağlama!" der.
“Senin için ağlayamayan bir şey için asla ağlama..."
Tüm zamanların en efsane yönetmenlerinden, De Sica’nın bu sözü, daha sonra deyim haline gelir. Baş edemediğin, içinden çıkılmaz bir sorunla karşılaştığında kullanılır.