31 Mart yerel seçimleri öncesinde Türkiye siyasetini yakından izleyen her insan bilir ki, bu ortamda siyaseti tıkamak isteyenler varmış gibi birileri bir konuyu getirip bir yerde kilitliyor. Sorunu çözülmez hale getiriyor.
Bunun oluşumunda da seçmenin davranışı çok önem arz ediyor.
Aslında önemli bir sorudur siyasette kim kimi yönlendiriyor sorusu…
Seçmen mi partilerin genel merkezlerini yönlendiriyor? Yoksa genel merkezler mi seçmenleri yönlendiriyor? Sorusu…
Bu sorunun yanıtı tıpkı tavuk mu yumurtadan çıktı? Yoksa yumurta mı tavuktan çıktı? Sorusuna benzer bir soru.
Her ikisi de birbirine bağıntılı, ilintilidir.
Seçmen davranışlarının belirlenmesinde en önemli etken ülkenin genel gidişatı, ekonomik koşullar, insanların yaşam kalitesi ve buna benzer etkenler önem arz eder.
Seçmenin bu davranış şeklinden de genel merkezler kendilerine göre seçmen profiline göre söylemler geliştirir.
Aslında genel merkezlerin aday belirleme yetkilerinin tamamen ellerinden alınmaları gerekiyor. Türkiye koşullarına göre…
Niçin diye soracak olur iseniz, genel merkezdeki 50 kişi 81 milyonun kaderini belirleyemez!
Maalesef belirliyor işte.
Seçmenin önüne konulan yemek gibi o yemeği yemek zorunda bırakılıyor insanlar.
Adana’dan size örnekler verebilirim bu noktada. Değişik siyasi partilerin aday belirlemeleri sonucu Adana seçmeninin önüne önceki yıllarda konulan adaylara bakın ve onlarında sandıkta aldıkları derse bir bakın.
Halkın tercihinin hangi istikamette olduğunu bildikleri halde genel merkezler bazen kendi akıbetleri açısından, bazen de tamamen ekonomik sebepler nedeniyle bilerek isteyerek adaylarını yanlış isimlerden oluşturmaya bakıyorlar.
Tercihlerini de yanlış yapmak zorunda kalıyorlar.
Önümüzdeki 31 Mart seçimleri Adana adına bir milat…
Neden milat?
Kötü gidişata dur denilecek mi? Yoksa devam mı denilecek?
Türkiye’deki Ak Belediyecilik ve iktidarın nimetlerinden yararlanma konusu gündeme gelecek mi? Yoksa kötü gidişat devam ederek yine yerlerde mi sürüneceğiz?
Bütün bu soruların yanıtı aslında aday belirleme yöntemi ve adayın isminin açıklanması ile doğru orantılıdır.
Bu orantıyı doğru kuran parti kazanır, Adana ise ya kazanır, ya da kaybeder…
Kim kimi yönetiyor? Sorusunun yanıtı da bu kez ortaya ‘her ikisi de birbirini yönetiyor’ şeklinde çıktığına göre, gelin doğru zamanda doğru adaylar ile yola çıkın. Adana’nın da makûs talihini bir şekilde yenin…
Bu çağrım Ak Parti ve CHP’nin aday belirleme yöntemleri ve sonuçlarına yöneliktir.
Adana’nın da bana göre Ak Parti Belediyeciliğine acilen ihtiyacı var. Bir dönem de olsa iktidar partisinin belediyesi olmak durumunda Adana Büyükşehir Belediyesi…
Yoksa, diğer hikayeleri dinlediğimiz gibi dahi çok hikaye dinleyeceğiz…