Kenti de kentliyi de rahat ettirin. Nefes aldırın, güçlük içinde yaşamını idame ettiren insanların elinden tutun. Çare olun.
Ekonomik açıdan nefes aldırın, siyaseten nefes aldırın. Biriken sorunlar, borçlar açısından nefes aldırın. Kentin kredisini yükseltin. Gerekir ise avans, gerekir ise de borç limitini artırarak kredi yapılandırmasına gidin.
Adana’dan bahsediyorum.
Nefes aldıracağınız şehir Adana. Nefes aldıracak merci ise siyasal iktidar. Yani AK Parti.
Yerelde elde edemediği başarı yüzünden güçsüz kalan AK Parti’nin bu kente nefes aldırması gerekiyor. Büyükşehir ve diğer ilçeler ile birlikte kol kola girerek ‘nerede kalmıştık?’ sorusunu yöneltip Ankara ile Adana arasında köprü olunması gerekiyor.
Mithatpaşa Mahallesi’nde oturuyorum. Emeklerimizle yapabildiğimiz evde, yılların birikimi anılarla yaşıyorum.
Çok belediye başkanları geldi geçti bu şehirden. Seyhan var iken de, Seyhan olmadan önce Adana Belediyesi var iken de…
Ne müdürler gördük, ne belediye başkanları. Ne nutuklar dinledik, ne de sözler aldık yerine getirilmeyen.
Ateşe yakın olanlar ısındı bu kentte. Emmisi, dayısı olanlar hep el üstünde tutuldular. Hak etmedikleri halde hak etmedikleri parayı alarak hiç rahatsızlık duymadan hayatlarına devam edenleri gördük bu kentte.
Rezilliği de yaşadık, susuzluğu da gördük. Çamur deryası sokaklardan geçtik, başımıza yıkılacak kadar kötü durumlardaki evlerin sundurmaları altından ilerleyerek viranemize ulaştık.
Demem odur ki, hayatı gördük, yaşadık.
Bugün bizlerin yönetim mekanizmasını teslim ettiğimiz kişiler o vakitler gençtiler, hayalleri peşinde koşuyorlardı. Onlar bugün yönetici…
Yönetme sanatını onlara devir etmişiz.
Bu nedenle bu kentin acil ihtiyaçları tespit edilerek rahat etmesi gerekiyor. Yoğun bakımdan çıkarılmış bir Adana istiyorum ben kendi adıma.
Ak Partisi, MHP’si, CHP’si, İYİ Parti’si…
Hepsinin sahiplendiği bir Adana…
Nefes aldırın diyorum bu kente. Ekonomisini düzeltin, borçlarını ödeyin, yeni eylem planı içinde yol haritası çıkararak bizleri yani seçmenleri mutlu edin.
Bu görev sizin…
Halk size bu görevi verdi ey siyasiler. Size de görevi yerine getirmek düşer.