Önceki gün bir arkadaşımın yanına uğradım. Devlet memuru olması nedeniyle az konuşan ve çok dinleyen bir arkadaşım kendisi.
Yerel siyaseti de iyi takip eden, kişiler bazında olup bitenlerden, gelişmelerden haberdar olan bu arkadaşım ile Adana’ya dair, Adana siyasetine dair bazı konuları konuşur iken bana ‘ben saat beşten sonra konuşurum. Saat akşam beşe kadar devlet memuruyum. Buradan çıkınca devlet memurluğum biter, yorumum başlar’ diyerek de aslında olup bitenleri özetlemiş oldu.
Adana’da kötü giden gidişatın sorumlularının kimler oldukları aslında hiç önemli değil…
Önemli olan ortada duran hasta ve bu hastanın nasıl iyileşeceğidir. Konuya buradan bakarak eleştiri getiren bu sevgili arkadaşım ile aslında bu şehrin en büyük sorunu olarak gösterilen trafik sorununu konuşuyorduk biraz da.
Kentin ulaşım master planının olmadığından söz açıldı. Ulaşım master planı olmayan bir şehirde imarlaşmanın getirdiği sıkıntıları do konuştuk.
Ben ise bu konu üzerine konuşur iken ‘bir şehrin ulaşım master planının olması çok önemli. Elbette bunun olması gerekir. Lakin ulaşım master planı var diyelim. Bu plana uyulmadan bazı kararlar alınarak uygulamaya geçilir ise ulaşım master planının olmasının bir anlamı kalmıyor’ diyerek konuyu insana yani yönetene, karar verene getirdim.
Bu şehrin imar planlarının yapılması sırasında yıllarca kanunların arkasından dolanarak imar rantının nasıl oluşturulduğunun örneklerini vererek ulaşım master planının da Adana’nın trafik sorununu kökünden çözmeyeceğine işaret ettim.
Önce insan…
Yani doğru, dürüst, kurallara uyan, hak yemeyen bir yönetim olur ise sorunlar çözülür.
Yıllarca bu şehrin hafif raylı sistemi konusunda herkesin eleştirilerini sıralamasına rağmen karar verenlerin kimseyi takmayarak bildiklerini okumasından kaynaklı sıkıntıları bugün bizlerin yaşaması gibi…
Durum böyle olunca da arkadaşım ile birlikte diğer konuları da konuşur iken temkinli davrandık…
Akşam beşten sonra konuşan bu devlet memuru arkadaşımın o kadar güzel fikirleri var ki. Bu fikirleri emekli olunca mı hayata geçireceğini sorduğumda ümitsiz bir yaklaşım içinde kaldı.
Adana’nın en büyük sorunlarını konuşur iken bu sorunları çözecek dirayetli insanları da konuşmak lazım.
Yoksa…
Bu yönetim kadrosu ile çok ama zor sorunları çözmek diyelim ve nokta koyalım.