Andımızı kaldırdılar, toplumun her kesimini kucaklamadığından bahis ederek ‘ÇÖZÜM’ sürecine andımızı kurban ettiler.
Devlet dairelerindeki T.C.’yi de çözüm sürecine adak yaptılar, kesip çıkardılar onu oradan!
Sonra…
Akılları başlarına geldi ve pişmanlık duyarak milli duygulara sarıldılar.
Vatan, millet, Sakarya oldu.
Ak Parti’nin geriye dönüp siyasetinden bahsediyorum aslında.
Bugün gelinen noktada Danıştay, Andımızın kaldırılmasına ait kararın yürütmesini durdurdu. 5 yıl sonra Danıştay’ın da aklı başına geldi aslında.
Geç oldu ama güzel oldu.
Türküm, doğruyum, çalışkanım. Ey Büyük Atatürk…
Bu cümlelerden rahatsız olunur mu? Aksine gurur duyulur, göğsümüz kabarır.
Ben hiç rahatsız değilim. Rahatsız olanların da siyasi kaygılarla konuya yaklaştıklarını düşünüyorum. AK Parti’nin genel merkez yöneticilerinin bu konudaki yaklaşımlarını da doğru bulmuyorum. Kastım odur ki Adalet eski ve yeni bakanlarının açıklamaları ve andımıza karşı bakış açıları…
Türküz,
Doğruyuz,
Çalışkanız.
Atamızın da açtığı yolda, gösterdiği amaçta sonsuza kadar yürümeyi de onun evlatları olarak gururla yerine getirmenin sözünü her daim veriyoruz.
Türküm, doğruyum ve çalışkanım sözleri her sabah okullarda hep bir ağızdan çocuklarıma yeniden söyletilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın özellikle Danıştay kararı konusunda ayak sürümesini de bir yurttaş olarak doğru bulmuyorum.
Andımızı söyleyerek yetişen nesilden kime ne zarar geldi? Korkmayın, bundan sonra da kimseye zarar gelmez.
Türkün Türkten başka da dostu yoktur. Bunu da herkes bilsin istiyorum.