70’li yılların Türkiye sokaklarında ‘umudumuz Ecevit’ yazılarıyla sabahları gözümüzü açardık dünyaya. ‘Karaoğlan’ diye söze başlar ve onun özellikleriyle politik cümleler kurardık.
Arkasından gelen 12 Eylül İhtilali sonranda politik tercihler değiştirilmek istenildi. Konseyin baskısı ile Turgut Sunalp’ın Cuntacı Partisi kuruldu. Herkes ona oy verecek diye beklenir iken ortaya Turgut Özal çıktı.
Turgut Özallı yıllardan sonra Süleyman Demirel ve yasakların kalkması ile başlayan furya ve ardından Refah Yol dönemi…
Akabinde DSP-ANAP-MHP dönemi…
Yazar kasa eylemleri, Ahmet Necdet Sezer’in Ecevit’in yüzüne kitap fırlatması olayı…
Ve Recep Tayyip Erdoğan-AK Parti dönemi…
Bir dönem böyle geldi geçti. Son 30-40 yıl arasında yaşananları bakınız birkaç satır ile özetledim.
İnsanların gönlünde her dönem bir Karaoğlan, bir umut beslediği Ecevit oldu. En azından onu yaşatıp önündeki siyasetçiyi ona uyarladı. O siyasetçide o özellikleri aradı.
Adana siyasetinde de Zeydan Karalar ismi son yıllara damgasını vurdu. Siyaseten hep önü açılıp başarı grafiği yükseldikçe yükseldi Zeydan Beyin.
İl başkanlığı, Seyhan Belediye Başkanlığı ve ardından Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı…
Selahattin Çolak döneminden sonra CHP’nin Adana’da Büyükşehir Belediyesi’ni kazanamadığı gerçeğini hatırlayacak olur isek Zeydan Karalar’ın nasıl bir Karaoğlan ve Umudumuz Ecevit olduğunu, olmak zorunda olduğunu görürsünüz, hissedersiniz.
Adana adına umut olmak durumunda Zeydan Bey. Dağ gibi biriken sorunların altından kalkmak zorunda. Caddelerinin, sokaklarının ışıl ışıl olduğu bir Adana’yı ihdas etmek durumunda. Trafik sorununu çözüp insanların yaya yollarının esnaf tarafından işgal edilen bir yol olmasına son verildiği bir Adana’yı bizlere kavuşturmak durumunda Zeydan Bey.
Biriken borçlar altından nasıl kalkacak bilmem ama belediye çalışanlarına maaş ödemeyerek onların ekonomik koşullar altında ezilmelerini sonlandırmalıdır Zeydan Bey.
Seçim döneminde vermiş olduğu sözleri az ya da çok gerçekleştirerek bunu da hayata geçirmeli ve insanları ortak paydaya buluşturarak mutlu etmelidir.
Adanalı bunu bekliyor kendisinden.
Geçmişe bakarak takılmamalı. Geçmişten ders alıp ona göre hareket etmelidir. Bütün bu bizim söylediklerimizi aslında bizden daha iyi biliyor Zeydan Bey. Biliyor bilmesine de hayata geçirebilecek mi? Geçirmesi adına izin verilecek mi? İmkan bulabilecek mi?
İşte bütün sorun burada. Biz kendi adımıza Zeydan Beyin halktan aldığı bu yetkiyi iyi kullanması gerektiğini söyleyelim ve kendisine başarılar dileyelim. Adana’nın umudu olduğunu belirtelim ve umutları da boşa çıkarmadan hareket etmesini kendisinden bekleyelim.
Her sabah umutla hayata taze bir başlangıç yapan bizim gibi belli bir yaşın üzerine çıkan insanların da hayır dualarını alacak hizmetleri görmek dileğiyle diyelim.