Haksızlık karşısında susmak, ses çıkarmamak ile kendimizi adeta kıskaca sokan bir millet olduk. Duyuyoruz, görüyoruz ve sonrasında ise susuyoruz. Bütün sorun bu olsa gerekir.
Yıllardır ülke olarak da sessiz kaldığımız bazı konularda tıpkı insanlarımız gibi davranıp ‘Vurun abalıya’ misali bir tavır sergiledik. Lakin bu huydan uzaklaşmamız gerekiyor.
Gerek fert olarak, gerekse de ülke olarak hakkımızı arayan, soran ve sorgulayan bir millet olmamız gerekiyor.
Bugün ABD’nin parası ile ülkeleri satın almaya kalkarak kıçının üzerine oturduğu bir ortamda bir yiğit Anadolu delikanlısı ortaya çıkarak ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dedi. Hatta daha da ileriye giderek ‘Dünya 1’den büyüktür’ dedi. Nasıl olur böyle konuşulur mu?
Diyerek hayretler içine düşenler oldu. Birleşmiş Milletlerin asli görevini yapmasını da isteyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile sonunda Türkiye’nin haklılığı tescil edilmiş oldu.
Artık Türkiye, ‘vurun abalıya’ denilen ülke olmayacak. Olmayacağını da tüm Dünyaya ilan etti. Bugün mazlum milletlerin umudu olan Erdoğan ve Türkiye, Dünyanın 5’ten ve 1’den de büyük olduğunu gördü, yaşadı ve kabul etti. Her Türk insanı şunu iyi biliyor ki, Dünya’da paradan da daha önemli değerler var. Bu değerlere yönelik bir saldırı olur ise herkes karşısında Türkiye’yi bulur.
Ak Parti Hükümeti’nin dış politikasında geldiği nokta da sevindirici düzeyde.
Artık mazlum milletleri de uyandıran bir ülke oldu Türkiye. Onların umudu oldu, hayallerinin gerçekleşmesi oldu. Kişi olarak, ülke olarak gücümüzü bilmemiz ve bu güçten aldığımız kuvvetle de hak arayan bir millet olmamız gerekiyor.
Aslında çoktan da zamanı geldi ve geçti...
İmanı ile güçlü bir Müslüman ülkesinin varlığını Birleşmiş Milletler de, ABD’de de tüm Dünya’da gördü, yaşadı. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle Kudüs konusundaki tavrı ve dik duruşu takdire şayan…
Kimse Türkiye’ye vurun abalıya diyemeyecek. Haksızlık karşısında susmayan Türkiye ve bunu da kendi insanı olarak uygulayan bir milletiz.
Gücümüzü, kudretimizi bilmemiz gerekiyor.
Biz ülke olarak da kimsenin güdümünde olmayacağız, olmadığımızı da herkes görüp kabule edecek. Fert olarak da hakkını arayan bir millet olmak durumundayız.
Yani haksızlık karşısında susarak dilsiz şeytan olmamak durumundayız. Mutlu günler diliyorum.