Annesi ve babası evladına yalan söylüyor. Evladı anne ve babasına…
Yalandan gülücükler, yalandan göz kırpmalar ve yalandan ümitlendirmeler…
Herkes birbirine politika yapıyor, politik davranış sergiliyor. Kim kimden ne kadar istifade edeceğini hesaplayarak bakışları da, el sıkmaları da, öpmeleri de, sarılmaları da ‘yalandan’ oluyor maalesef…
Candan, sıcak ve insanca davranış içerisine giremiyorlar ne yazık ki…
Son bir haftadır siyasetten biraz uzak kalarak dernek faaliyetlerine doğru yöneleyim istedim ve kadim dostlarımın siyaset içermeyen dernekçilik faaliyetlerine katıldım.
İnsanların ne istediklerini bilir iseniz onlarla kontak kurmanız daha kolay oluyor. Ne istedikleri de eğer kişisel değil ise, çıkarcı bir yaklaşım değil ise kontak kurmanız size daha fazla mutluluk veriyor.
Ben de onu yapmaya çalışıyorum. Her selam verenin sizden bir beklenti içinde olması kadar acı ne olabilir.
Siyaset üzerine söylenecek o kadar çok cümleler var ki hem de şu ortamda. Siyasetin rengini ortaya koyduğumuz geriye dönük aylarda yazdıklarımızla neyi değiştirebildik? Sorusuna yanıt aradığımda ‘kocaman bir hiç’ yanıtını verdim kendi kendime. B u nedenle siyasetin çirkinliğini siyasetçilere bırakarak gördüklerimizi de yazmak koşulu ile şimdilik siyasetten uzak kalalım istiyorum.
Sosyal etkinliklerde önemli olan maddiyattır. Eğer maddi anlamda ekonomik bağımsızlık içerisinde değil iseniz yapacağınız sosyal etkinliklerin de rengi, içeriği güzel olmuyor.
Masraf gerektiren, harcamalara yetişmek adına paraya ihtiyaç duyulan etkinliklerinde temelinde ekonomi yatıyor.
STK’ların çalışması içinde paraya ihtiyaç var. STK’ların tüm etkinlerinin hazırlık aşamasından gerçekleşme aşamasına kadar yapılan masraflar hiç de azımsanmayacak oranda olunca insanın gözü de bir nebze olsun korkuyor.
Bu sebepledir ki STK’lar da giderek bir kuruma, kuruluşa, belediyeye ve siyasetçiye sırtını yaslamak ihtiyacı duyuyor. Veren de yarın öbür gün karşılığını isteyince bu kez ortaya ‘STK’lar siyasi partilerin yan bahçesi, arka bahçesi’ konumunda oluyor.
Buna sendikaları da ekleyebilirsiniz.
Gönüllülük esasına dayalı toplantılara katıldım bazı STK’ların. Orada gördüğüm güzellikler ile sözlerimi tamamlamak istiyorum.
Eğer siz birilerine göbekten ve gönülden bağlı değil de işinizi kurallara göre, etik ve ahlaki değerlere göre yapıyor iseniz hiç sıkıntınız olmaz. Başınız dik olursunuz. Sayısı az da olsa size inanan ve gönül veren gönül dostlarınız olur.
Ben de bu birkaç gönül dostu ile birlikte son 15 gündür Adana içinde ve yakın çevredeki kadınlara yönelik STK toplantılarına katıldım.
Heyecanınızı kaybetmek istemiyor iseniz evde oturmayın kadınlar. Kendinize bir uğraşı alanı bulun, enerjinizi de hayırlı işlerde harcayın.
Çünkü bu ülkenin sizin gibi aklı başında kadınlara ihtiyaçları var.
Her ne kadar siyasetçiler size yıllardır yalanları sıralayıp ‘başımız tacısınız’ deseler de gerçek yüzlerinin yalanlarla süslü yüz olduklarını görseniz de, siz yine katılımcı olun ve kendi değerlerinizle çalışmalarınızı sürdürüp ülkeye katkı koymaya, yaşadığınız çevreye hizmet etmeye devam edin.
Ben onu yapıyorum…