Gençlik insanın üzerinde uzun süre kalan bir kalıp değildir. Her insan doğar, büyür, yaşlanır ve ahrete intikal eder.
Bu nedenle dünün genci yarının yaşlısı olur. Genç insanın yaşlılara karşı saygı duyan bir anlayışının ne yazık ki giderek azalması toplumumuzun en büyük dejenerasyonlarından birisidir.
Gençler sanki kendileri hiç yaşlanmayacak gibi davranarak yaşlıları maalesef diyorum üzmeye başladılar günümüz Türkiye’sinde.
Toplu taşıma araçlarında seyahat ediyor musunuz bilmiyorum. Okul çağındaki gençlerin oturdukları yerden kalkmayarak ellerindeki cep telefonları ile uğraşıp başında ayakta dinelen yaşlı insanları görmezlikten gelmelerine inanın anlam veremiyorum.
Bu çocuklarımıza okullarda, ailelerinde hiç mi eğitim verilmiyor. Bir şeyler öğretilmiyor. Yaşlılara saygı duyulacağından hiç mi bahsedilmiyor.
Toplumumuzun ahlaki değerlerini yitirmesi demek, gelecek nesillerin daha da kötüye doğru yönelmesi demektir. Bu nedenle evlatlarımızın yaşlı insanlara karşı saygılı olmaları yönünde onları eğitmemiz gerekiyor.
Din Kültürü ve Ahlak Dersi’nin bence yeniden ön plana çıkarılması gerekiyor. Ahlaki değerler konusunda yeni neslin cep telefonlarındaki internet bilgileriyle yetişmesine eğer teslim eder isek yarına dair bütün değerlerimizi alt üst etmiş oluruz.
Bu nedenledir ki Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ahlak Dersi konusunda müfredatını biraz daha genişletmesi, kalıcı bilgilerle ders kitaplarını donatması ve okullarda ahlak eğitiminin artırılması gerekiyor.
Din Kültürü dersinin de ayakları yere basacak şekilde yeni yetişen nesle anlatılması, öğretilmesi gerekiyor. Bunun yararını ileride gençlerimiz görecektir.
Okullardaki eğitim konusunda sürekli arayış içinde olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın veliler ile yapacağı toplantılardan çıkan beklentileri bir ana başlık altında toplayarak karşılaşılan sıkıntıları da böylelikle derleyip toplaması gerekiyor. Hataya geçirir iken de velilerin sesine kulak vermeleri gerekiyor.
Eğitimde her şeyi sadece ve sadece eğitimle ilgili kişiler yani kural koyucular bilemez. Yaşayanlar bilir. Bu nedenle ailelerin yani velilerin sesini de kulak verilmesi gerekiyor.
Ben kendi adıma Din Kültürü ve Ahlak dersinin yeniden üzerine düşülerek çocuklarımız eğitim sisteminde etkin bir şekilde yerini almasını isteyenlerdenim.
Bu vesile ile yaşlılarına hürmet eden bir neslin yetişmesini dileyerek sözlerimi noktalamak istiyorum.