Acınacak halimiz var bu hayatta. Kuru soğana muhtaç olmuş yiğit misali…
Sabahın erken saati… İnsanlar işine gitmek için dolmuş bekliyorlar. Durağa bir dolmuş gelip yanaştı.
Herkes yer bulmak için hücum etti. Yer bulan oturdu, bulamayan ayakta yolculuk yapmak durumunda kaldı. Ayakta yolculuk yapanlar arasında kirli sakallı 25 yaşlarında bir genç vardı.
Herkes dolmuş ücretini sürücüye uzattı. Bu genç bekliyordu. Şoför kaç kişinin bindiğini bildiği için uzatılan parayı da görüp eksik olan ücreti istemek adına ısrarla birkaç kez ‘parasını veremeyenler göndersin’ uyarısında bulundu.
Kuru soğana muhtaç olan genç sessiz ve masum bir şekilde bekler iken ağzından bir cümle çıktı biran da…
‘Kaptan param yok. Bugün iş görüşmesine gideceğim. İnmem gerekiyor ise indirebilirsin’ dedi şoföre…
Şoför, ‘hep böyle yapıyorsunuz. Paran yok ise binme kardeşim’ diyerek sert çıkınca araç içindeki bir yaşlı adam ‘al oğlum, ben vereyim gencin parasını. Azarlamana gerek yok’ dedi ve uzatıp kuru soğana muhtaç olan gencin dolmuş parasını verdi.
Bu yaşanmış olayı sabahın erken saatinde görüp yaşayınca inanın gözümün önünden neler geçti neler. Yaşanan olumsuzluklardan haberi olmayanların ‘büyüme rakamları’ verip enflasyon karşısında büyüyen ülkenin insanları olarak dolmuş parasını bulamadığımızı test edip gözümün önünden geçirdim.
Açlık ve sefaletin olmadığı bir ülke olarak gösterilmeye çalışılan Türkiye’de cebinde 3 lira olan dolmuş parası olmayan ve mahcubiyeti ile rezil olan gençlerimizi görmezlikten gelenleri de burada sizlere havale etmek istiyorum.
Gerçekten yiğit kuru soğana muhtaç olmuş. Allah sonumuzu hayırlı etsin.
Üniversitelerin açılan bölümleri kapatılmaya başlamış. Üniversitelere başlayarak birinci yılında okulu bırakan ve kayıt donduran öğrenci sayıları her geçen hızla artmaya başlamış.
O çocuklar da biliyorlar ki mezun olsalar ortada kalıp boş yere gezecekler. İş bulamayacaklar. Okumanın anlamı yok diyerek önemsiz bölümlerde okumak istememek adına bırakma kararı alıyorlar.
Eskiden diye başlayan cümleler kurar iken ‘her şeyin kıymetinin olduğunu’ söylüyorduk. Bugün gelinen noktada eski çamlar bardak oldu misalini söyler olduk.
Sizin anlayacağınız hiçbir şey güzel gitmiyor. Açlık ve sefalet ile yüzleşir olduk.
Geçmişi arar, dün ile daha mutlu olduğumuzu söyler olduk.
Bunun sorumlusu sanırım yurttaş olarak oy kullanan bizleriz!
Biraz da kendimizle muhasebe yapmak durumundayız. Ben o muhasebeyi yapanlardanım.
Yiğitleri de kuru soğana muhtaç etmemek adına yarına umutlu bakanlardanım…