Hayatta mutlu olmak, çalışmak, kazanmak gibi pek çok hedeflerimiz vardır. Lakin çoğu insan attığı her adımı geleceğe dair beklentilerle şekillendirmektedir. Ama iyi ama kötü, az ya da çok beklentiler yaşamımızın bir parçasıdır.
Peki, beklenti nedir?
Beklentiyi bir davranışın belli bir amaca dönüşmesi ihtimaline yönelik, geçici bir inanç olarak tanımlayabiliriz. Beklenti, olayın “geleceğe bakmasını” sağlayacak bir fırsat yaratan tuhaf bir yansımadır. Her ne kadar geleceğe yönelik olsa da bireyin aslında bir anısına saklanan yaşadığı deneyimlere dayanabilir. Bu noktada beklenti ile psikoloji ilişkisi ortaya çıkmaktadır.
Beklentileri etkileyen faktörler nelerdir diye baktığımızda;
-Geçmişten gelen eksikliği hissedilen duygusal ihtiyaçlar
-Geleceğe yönelik istekler
-Yaşanılan koşulların etkisi
-Geçmiş deneyimler
-Bireysel özelliklerimiz
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET
Bu durum insanın olacağını düşündüğü şeyin gerçekten başına gelmesidir. Birey bir duruma inanmaya başlar. Düşüncelerimiz duygu ve davranışlarımıza yön vererek mevcut düşünce pekişir. Örneğin sınavdan geçemeyeceğini düşünen öğrenci kendini bu düşünceye inandırır ve daha az ders çalışır sonunda da zaten sınavdan kalır. Kişi de buna hazırdır ve bildiğini söyler. Oysa tam tersi bir düşünce, kişiyi daha çok çalışmaya itecekti. Bu açıdan beklenti bize hem pozitif hem negatif bir güç katabilmektedir.
ROSENTHAL ETKİSİ
İsmini araştırmacıdan alan bu kavram ise bir çalışmaya dayanıyor. Bir sınıf öğrenciye rastgele zeka testi yapılıyor. Bir kısım öğrenciye daha zeki olduklarını ve daha başarılı olacakları söyleniyor. Yılın sonunda aynı test tekrar uygulanıyor ve bu öğrenciler gerçekten daha başarılı oluyorlar. Aslında sene başında yapılan teste göre tüm öğrencilerin durumu aynı. Değişen tek şey onlara söylenen sonuç. Bu açıdan bakıldığında beklentinin gücü olumlu yönde oldukça etkili olabilmektedir.
PLASEBO VE NOSEBO ETKİSİ
Beklentinin gücü sadece düşünsel dünyamızı değiştirmekle kalmıyor. Şaşırtıcı olarak fizyolojik olarak da etki edebiliyor. Bu çalışmada hastalara küçük bir kandırmaca ile ilaç yerine şeker, elektroşok yerine yapay bir makine ile tedavi sağlanmıştır. İnsanlar o tedavinin işe yarayacağına inanıyor ve bu durum vücudumuza yansıyor.
Nosebo etkisi denilen psikolojik olgu ise plasebo etkisinin bir zıddından ibarettir. İlacı alıp prospektüsünü okuduğumuzda biraz da kaygılı yapımız varsa gözümüze ilişen yan etkilerin gerçekleşeceğini düşünmek ile bu etki başlıyor. Ve bu yan etkileri gerçekten de yaşayabiliyoruz.
Tüm bu çalışmalardan ve düşüncelerden sonra beklentilerin gücünün göz ardı edilemeyeceğini ve temel olarak düşüncelerimizin, duygu ve davranışlarımızı ve hatta yaşanmamışları, olumlu veya olumsuz anlamda etkileyebildiğini görebiliyoruz. İnsanlar beklentileri hayatlarına olumlu anlamda yön vermek için kullanmalıdır. Baş ağrısı, mide bulantısı, uyku ve iştah sorunlarının, depresyon ve kaygı gibi psikolojik sorunlara yol açmasının sebebi de aslında inanç ve düşüncelerimizin bedenimize ve hayatımıza yansımasıdır. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlımızı korumak için inançlarımıza ve düşüncelerimize pozitif etkiler katarak hayatımızı güzelleştirecek yaşantı ve ortam arayışı, psikolojik sorunların yoğun olduğu çağımızda kaçınılmaz bir gereklilik ve psikolojik bir gerçekliktir.